Ana Sayfa Blog Sayfa 11

DEHB yi Anlamak

0

DEHB; odaklanma, dürtü-kontrol ve aşırı hareketlilikle tanımlı, günlük işleyişi bozabilen bir beyin hastalığıdır. Beyin yapısı ve bağlarındaki farklılıktan kaynaklanır. Genellikle kalıtsaldır yani aile içinde bulunma olasılığı yüksek.

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu çocukluk çağındaki en yaygın bozukluklardan biridir. Çocukların başta okul ve ev hayatında olmak üzere bütün hayat standardını etkiler. Çocuğunun DEHB’li olduğundan şüpheleniyorsun ya da teşhisi hali hazırda konmuş olabilir. Bu durum kafanda birçok soru işaretine sebebiyet verebilir; DEHB nelerdir? Belirtileri nedir? Çocuğuma nasıl yardım edebilirim?

DEHB’nin zorluklarını bilmek çocuğun için en iyi yardımı almanı sağlayacaktır. Birçok psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi dikkat eksikliği ve hiperaktivitede de ‘farkındalık’ önemlidir. Bu yazımda temel bilgileri, ipuçlarını ve görüşlerimi bulacaksın.

DEHB Tam Olarak Nedir

En kısa haliyle tanımlayacak olursam çeşitli yürütme becerilerindeki aksaklık, eksiklik diyebiliriz. Çalışan hafızada bozukluk, odaklanma, düzenleme(DEHB’li çocuklarda düzen problemi bariz göze çarpar) gibi… Beyin gelişimindeki değişiklik ve bağlardaki farklılıktan meydana gelir. Kalıtımsaldır. Herkes hayatında bir kere de olsa, bir süre de olsa DEHB semptomları gösterebilir. Fakat tanı alabilmek için çocuğun yaşıtlarına nazaran büyük problemler yaşaması, işlevini bozması gibi durumlar göz önüne alınır. Ve tabii sadece bir ortamda gözlenirse tanı alması için yeterli olmaz. Birden fazla yerde semptomları göstermesi gerekir; ev, okul, oyun alanları. Buradaki amaç spesifik bir yerde yaşanan problemin sebep olmadığından emin olma.

Türkiye’de toplam çocuk nüfusunun %5’i ve %10’u arasında bulunduğu tahmin edilir. Uzun senelerdir bu hastalığın sadece çocuklarda olduğu düşünüldü. Fakat yetişkinlerde de DEHB bulunabildiği deneyimlendi. Çocukların yarısı yetişkinlik hayatına bu hastalıkla beraber büyüyor… Diğer yandan erkeklere özgü olduğu sanılıyordu; biliyoruz ki oranı düşük de olsa kadınlarda da görülmekte.

DEHB li Çocukların Mücadele Ettiği Başlıca Problemler;

Çalışan hafıza
Duygu yönetimi
Öz düzenleme
Organizasyon ve Plan
Esnek düşünebilme

DEHB Semptomları – İşaretleri

Bozukluğun 3 temel belirtisi var; dürtüsellik, dikkat dağınıklığı, hiperaktivite. Her çocukta farklı belirtiler ayrı ayrı görülebilir, hepsi bir arada bulunabilir. Yetişkinliğe geçişte bu belirtiler kaybolabilir. Fakat kesin değil. Birçok DEHB’li hastalığı tüm hayatında yaşıyor.
Hiperaktiviteli çocukların genel görünümü hemen her zaman hareket halinde olmaları, eli dursa ayağı durmaz denilen çocuklardır. Evde ve okulda davranış sorunları ile gelirler. Bu yüzden davranım bozukluğuyla karıştırılması ihtimaldir. Kaldı ki zaten davranım bozukluğu ile birlikte sık görülür.
Bazı çocuklarda ise bu tür belirtilere hiç rastlanmaz. Fakat çocuk DEHB tanısı almıştır. Nasıl? Çünkü yazımda da belirttiğim gibi bazı çocuklar sadece belli belirtileri barındırabilir. Dikkat eksikliği bulunup hiperaktivitesi-dürtüselliği bulunmayan tip dediğimiz kol budur. DEB ya da Hiperaktivite olmayan DEHB olarak adlandırabiliriz.

DEHB yönetici işlevlerin yerine getirilmesindeki eksikliklerle karakterize bir bozukluktur. Dolayısıyla;

Zaman yönetimi
Organize olma ve kalma
Duyguların kontrolü ve yönetimi
Dikkatini verme ve hatırlama
Odaklanmayı bir şeyden ayırıp başka bir şeye yöneltme
Görev, ödev ve sorumluluklara başlama
Bir şey söylemeden ve yapmadan önce düşünme

gibi konularda problemler yaşarlar.

Bütün bunlara ek olarak dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ebeveynlerinin çok tanıdık bulacağı bir durumla devam ediyorum. ”Dikkati eksik/dağınık olan çocuğum sevdiği şeylere öyle bir odaklanıyor ki bazen diyorum bu nasıl dikkat eksikliği” Bu tarz serzenişe benzer geribildirimleri çok alıyoruz. Ebeveyn de kendince haklı fakat şaşırmalarının sebebi DEHB ile ilgili yeterli bilgiye sahip olunmaması. Hiperfokus dediğimiz aşırı odaklanma hali DEHB’li çocuklarda karakterizedir ve sevdiği şeylerle kesinlikle ara vermeden saatlerce vakit geçirebilirler. İsimleriyle seslenilse bile dönüp bakmazlar.

Diğer yandan ödev yapmak ve ders çalışmak gibi sorumluluklarda ciddi yetersizlikler görülebiliyor. Buradaki kıstas çocuğun iradesizliği ya da işine gelmemesi değil gerçekten bu tür ”sıkıcı” aktivitelere çocuğun dikkatini ve odağını toplayamamasıdır.

Sevdikleri ve istedikleri şeylere yönelmek isterler. Bunda da başarılıdırlar. Şimdi hepimiz bu durumu kendimiz için düşünelim; Sevmediğiniz, zorla yaptığınız şeylerde ne kadar mutlusunuz ve başarılısınız?

Bazı çocuklar dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtilerini okul öncesinde gösterirler. Çoğu için ise 3. 4. sınıftan önce çok net belirtiler gözlenemez. Hatta birçok çocuk için de orta okul ve lisenin zor ve çetrefilli dersleriyle karşılaşasıya kadar örtük kalabilir. Özellikle zeka ve becerileri normalin üstünde olan çocuklarda bu durumu daha sık gözlerim.

Yardımcı olması için senin veya çocuğunun öğretmeninin belli sınıflarda gözlemleyebileceği belirtileri paylaşıyorum;

       Okul öncesi – 2. sınıf

  • Talimatları yok sayma ve takip etmeme.
  • Eşyaları izinsiz alma
  • Kolayca hayal kırıklığına uğraması
  • Durup dinlemesi için sık sık uyarılması
  • Görev/aktivitelere başlamakta zorluk yaşaması
  • Sessiz olması beklendiği zamanlarda yerinden kalkması, huzursuzlanması, konuşması.

       3. sınıf – 7. sınıf

  •  Gündüz düşleri ve dikkatin kolayca dağılması.
  • Eşyalarını sık sık kaybetme, unutma.
  • Dinlenememiş hissetme.
  • Ev ödevlerini unutmak
  • Birşey yapmadan önce sonuçları hesaplamamak.
  • Görevleri, projeleri makul bir zaman diliminde bitirememek.

       Gençlik dönemi

  • Organize olma ve öncelikleri belirlemede başarısızlık
  • Dürtüsel davranışlar.
  • Huzursuzluk ve çok fazla konuşma.
  • Son günü verilmiş ödev ve projeleri yetiştirmede güçlükler.
  • Okuduklarını sıkça tekrar okumak
  • Ödevleri hızlıca yapma isteği, dolayısıyla sık sık hatalar meydana gelir.

DEHB’li çocuklarda bu bozukluğun yanında başka problemler/farklılıklar da mevcut olabiliyor. Okul ve eğitim hayatlarını olumsuz etkiler. Aşağıda bunlardan bahsettim. 

DEHB ile Birlikte Ortaya Çıkabilen Sorunlar

DEHB bir öğrenme bozukluğu olmamasına rağmen sık sık öğrenme bozukluklarıyla beraber görülür. Disleksi, diskalkuli, disgrafi gibi. Diğer yandan depresyon, anksiyete gibi ruh sağlığını ciddi anlamda etkileyen psikolojik rahatsızlıkları da bulundurmaları, normalden fazladır.

Yönetici ve düzenleyici kabiliyeti zayıf olabilir. DEHB’nin semptomları ve zorlu sonuçları olarak biliyoruz ki düzenleme, organize etme, sürdürebilme yetileri zayıftır. Dikkati verme, kendini kontrol, hafıza gibi konularda sıkıntılar yaşanabilir.

Disleksi dikkat eksikliği ve bozukluğuna sahip çocukların %20 ve %40 arasında görülüyor. Okumada çok zorlanırlar. Senin de çocuğun özellikle 1. ve 2. sınıftaysa ve okumada problemler yaşıyorsanız disleksi ihtimali akıllarda bulundurulmalı.

Diskalkuli ve Disgrafi sırayla matematikte ve yazıdaki sorunlardır.

Süreci yavaştan almak her DEHB de görülmeyebilir fakat bazı çocuklarda gözlemlenebilir. Herhangi bir şeye başlamada zorluk çeker, isteksiz başlar. Başladıktan sonra yoğunlaşamaz ve kendini veremez. Dahası durumunu tahayyül edemez, yavaş mı hızlı mı, işler yolunda mı kestiremez. Tabii ileri yaşlarda hastalığı devam ederse ergenlik ve yetişkinlikle beraber başarısızlık duyguları, yetersizlik düşünceleriyle farkında olabilir. Bu da depresyon, anksiyete gibi rahatsızlıklara yol açabiliyor.

Duyusal girdileri işlemede kontrolü sağlayamamak bu çocuklar için zorlayıcıdır. Hepimiz bilinçli ya da bilinçdışı istediğimiz, işimize yarayan duyuları alırız. Gereksizleri filtreleriz. Dikkat eksikliği ve hiperaktivitede bu daha çetin olabiliyor çünkü dış uyaranlar bombardımanına tutulmuş çocuk boğulmuşluk hissi yaşayabiliyor. İrrite oluyor.

Sosyal ipuçlarında yetersizlik gün içinde birçok insanlar karşılaşıyoruz. Fakat hepsiyle iletişimimiz konuşarak olamıyor. Bunun için vaktimiz de enerjimizd de kısıtlı ve kıymetli. Dolayısıyla vücut dili, mimikler, kültüre özgü göz kaş işaretleri, el kol hareketleri gibi sözsüz iletişimde kullanılan mesajları alma ve anlama konusunda DEHB li çocuklar malesef daha yetersiz kalabiliyor. Bu da akranlarıyla ve çevresiyle uyumunu, sosyal yeteneklerinin kısıtlanmasına yol açıyor. İş daha ileri boyuta varırsa dışlanmaya varabilir.

Anksiyete ve Depresyon dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin ikincil problemleridir ve meydana gelmeleri DEHB’si olmayan çocuklara nazaran kat kat fazladır. Dikkat eksikliği boyutu olanlarda başarısızlık, çabalamasına rağmen pranga varmış gibi sonuç alamama dolayısıyla yetersizlik ve nihai depresyona varan sorunlar büyüyebilir. Hiperaktivite kolundaki çocuklarda ise sürekli eleştirilme, uyarılma, dışlanma gibi negatif girdilerle çocuk anksiyete gibi ruhsal rahatsızlıklar yaşayabilir. Bu da çok çeşitli diğer rahatsızlıklara gebe olmanın başlıcasıdır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivitede en dikkat edilmesi ve üstünde durulması gereken konuların başında görüyorum.

DEHB yi Ortaya Çıkaran Muhtemel Sebepler

Son yıllarda Dikkat eksikliği ve hiperaktiviteye neyin sebep olduğuna dair çeşitli araştırmalar yapıldı. Beyin görüntülemeleri başta. DEHB li olmayan çocuklarla olanların beyin gelişimleri arasında belirgin fark yoktur. Belli spesifik bölümlerde ise 3 senelik gelişim gecikmesi gözlenir. Bunlar yönetim bölümleridir. Bu sebeple DEHB çocukları, akranlarına göre 3 yaş daha az olgun ve genç davranabilirler.

Öte yandan beynin birbiriyle iletişimde bulunabilmesini sağlayan ağlarda farklılık bulunduğu da görüldü. Beyin kimyasının normalden farklı olduğu da ortada. Bu farklılıklar zekayla, IQ ile EQ ile alakalı değil. Bu tür farklılıklar hemen bir gerilik ya da eksiklik olarak addedilebilir. Yanlıştır. DEHB’li çocuklar akranlarıyla aynı metal yapıdadırlar, hatta belli özelliklerinden ötürü sivrilebiliyorlar.

Genetik ise en ön planda olan etmen. Dikkat eksikliği olan çocuğun ebeneynlerinden en azından birinin DEHB olma ihtimali %25. Ve aileden birinde DEHB varsa diğerlerinden birinde olma olasılığı da artıyor.

DEHB de Tanı Koyulması

Üstünde en çok durmak istediğim konu. Şuanki sistemde ne denli titizlikle yapıldığını hep kuşkuyla takip ettiğim, hastalıkla ilgili dönüm noktası süreç.
Sebebi şudur ki bu bozukluk yukarıda da belirttiğim gibi birçok hastalıkla beraber görülebiliyor ve bir kısmıyla da karıştırılmaya müsait. Dolayısıyla teşhis aşamasında titiz davranılması gerekiyor.

Yabancı bir anneden şu cümleyi duyduğumda ve doktorundan da teyid ettiğini öğrendiğimde doğru teşhisin önemini tekrar anlamıştım;

Kızımın DEHB’ye sahip olduğu söylenmişti. Fakat şunu fark ettim ki kızım gece uykularında hep ağzı açık uyuyor ve sık sık uyanıyor. Ağlıyor. Huzursuzlanıyor. Bu tür durumların sık ve yoğun olduğu günlerde gün içinde daha agresif, çatışmalı ve sinirli olduğunu gözlemledim. Araştırma yaptım ve DEHB’nin dürtüsel ve hiperaktif boyutunun belirtilerinin uyku hastalıklarıyla benzer olduğunu gördüm. Kızım sadece uyku apnesiymiş…

DEHB teşhisinde kan testi ya da beyin görüntüleme gibi kesin yöntemler yoktur. Teşhisi koyacak uzman, birçok farklı faktörden bilgi toplayarak çocukta Dikkat eksikliği ve/veya hiperaktivite olup olmadığına ulaşmalıdır. Çocuğun genel davranışları üzerine sorular, çocuğun kendisi ve aileyle klinik görüşme olmazsa olmazdır. Ebeveynlere çocuğun geçmiş ve şuanki durumuyla ilgili detaylı sorular yöneltilir. Çocuğun evde, okulda, kreşte, arkadaşlarıyla dışarıda bulunduğu zamanlardaki davranışları istenir. Bu noktada önemli olan uzmanın DEHB hakkında yetkin olmasıdır.

Ülkemizde teşhisi psikiyatristler koymaktadır. Fakat ilk etapta DEHB üzerine uzman bir psikologa danışılıp belirtiler, süreler, kuşkular ve diğer akıldaki sorular cevaplanabilir. Biliyoruz ki bazı psikiyatristler tanı sürecinde aceleci davranabiliyorlar.

DEHB de Profesyonel Destek

Bu bölümde ebeveynlere daha parlak şeyler yazmak isterdim fakat malesef halk arasında olduğu kadar ruh sağlığı uzmanları arasında da DEHB çok fazla çalışılmıyor ve gereken önem arz edilmiyor. Bu yüzden çocuğunun DEHB’si için bir uzmandan destek alma sürecindeysen her psikolojik hastalıkta olandan daha fazla araştırma yapman önemli olacak. Çünkü bu hastalığa sahip çocuklarda ilerleme gerçekleştirmek için zorlu ve çok başlı bir süreç seni bekliyor. Uzmanın müdahaleleri ve yönlendirmeleri önemli. Klasik psikoterapiden ziyade rehberlik ve danışmanlık yapısıyla ilerlenmesi gerektiğinden uzmanın DEHB üzerine donanımı araştırılmalı. Bipolar ve şizofreni üzerine uzmanlaşmış bir ruh sağlığı çalışanından DEHB üzerine destek vermesi ne derece makul? Sonuç alınmaya odaklanmalı. Süreci en verimli yönetecek ehil kişilerle yürütmeli. Para ve zaman çöpe atılmamalı.

Sen Çocuğuna Nasıl Yardımcı Olabilirsin

Ebeveynlerin dikkat eksikliği hakkında donanımlı ve eğitimli olması başlıca iş olmalı. Bu bozuklukta en büyük yanlışlıklar ”yanlış bilinen doğrular”dan kaynaklanıyor. Çocuğun hal ve hareketlerinin bilerek ve kışkırtmaya yönelik olduğu algısı, çocuğa karşı sözel ve fiziksel şiddete dahi dönüşüyor. Dolayısıyla en başta bu hastalıkla ilgili bilgilenin. Uzmandan, kitaplardan, internetten(her bilgiye inanmamak kaydıyla) kendinizi geliştirin. DEHB’li çocuk yapısı itibariyle yaşamı boyu örselenmeye ve yadırganmaya fazlasıyla maruz kalabildiği için, aile ve öğretmenlerinin desteği ve yerinde müdahaleleri bir hayatı değiştirebilecek potansiyeldedir.

  • DEHB Nedir ve Ne değildir iyi ayırt edilmeli
  • DEHB nin sadece noksan yanları değil güçlü yanları da vardır. Bunlar öğrenilip çocuğa göre uygulanmalı.
  • Uygun direktifleri verme konusunda kendini eğitmek
  • Gevşeme ve yavaşlama(zihnen ve bedenen) egzersizlerini öğretmek
  • Edinilen bilgilerle birlikte öğretmenle işbirliği
  • Kendi stres ve ruh sağlığını kontrol

Ve birçok konuda ebeveynlerin önce kendini geliştirmesi ve yetiştirmesi şart. Çocuğun, gerek yaşı gerek de içinde bulunduğu durum dolayısıyla kendine yardım konusunda yetersiz kalmakta. Bozukluğun bir getirisi olarak da DEHB’li çocuklarımızda kendini izlem ve sonuç çıkarma sorunları da mevcut olabiliyor. Dolayısıyla bir anne – baba olarak senin payın daha da önem kazanıyor. Ne kadar çok bilinçlenirsen çocuğuna o kadar faydalı olacaksın.

Uçaklarda olağandışı durumlarda ”gaz maskesini önce kendine tak, sonra yanındakine” yazar. Sosyal desteğe ve motivasyona belki de en çok ihtiyacı olan çocuklarımıza en büyük destek önce anne-baba ve öğretmenlerden gelmelidir. Özgüveni, öz saygısı düşmeye yatkın, intihar eğilimi akranlarından daha yüksek çocuklar için ne yapılsa azdır. Yetkin bir uzmandan danışmanlık almak akılda bulundurulmalı. Çocuklar bu hastalıkla baş başa bırakılamayacak kadar bizim için önemli. Sağlıcakla!

Hiperaktivite Nasıl Azaltılır

0

Birçok anne-baba çocuklarının aşırı hareketli olması, ev veya okulda ”yaramazlık” boyutunda aşırı davranışları olduğu ve ara ara şikayet geldiğiyle ilgili danışıyor. Çocukların pasif ve hiçbir şekilde girişken olmadığı bir durumu istemezken bunun yanında aşırılıkları ve anne-babaların da hakkını vererek güç duruma düşmeyi de normal karşılamıyorum. Fakat bu güçlüklerin bir nedeni varsa, hele ki geçerli bir nedeni varsa ebeveynlerin hiperaktivite nasıl azaltılır kaygılarını da kulak ardı edemem.

Öncelikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite teşhisi konmuş bir çocuğun aşırı davranışlarının, hareketliliğinin çok büyük bir kısmının(yanlış aile içi iletişim-uyum sorunları haricinde) hastalıktan kaynaklandığını ve ”bilerek, kızdırmak için” yapmadığının farkında olmalısın. Bu noktada durum beyin kimyası ve nörolojik boyutta olduğu için hiperaktivite nasıl azaltılır soruna cevabı 2 yolla vereceğim;

İlaç kullanımı Ebeveyn-çocuk eğitimi

Evet, güzel bir çocuğumuz var fakat aynı zamanda biraz(bayağı bir) hareketli. Eli dursa ayağı durmuyor. Sürekli aksiyon halinde. Teşhis almış, klasik tedavi modeli olan ilaç önerilmiş. Ben çok detaya girmeden dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin patolojik yapısıyla ilgili bilgilendireceğim seni;

DEHB’li bireylerin beyinleri dopamin ve noradrenaline açtır. Diğer insanlardan daha az bulunur. Dolayısıyla sürekli bir uyarılma isteği, atraksiyonla iç içe olma güdüsü çocuğa yapışır. Bu yaklaşım, DEHB bireylerinin özellikle yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde( ergenlik ve sonrası) madde bağımlılıklarına diğer insanlardan daha yüksek oranda eğilimli olmalarını da açıklar. ilaçlarla bu düzensizlik dengelensin amacı güdülür.
fakat çeşitli sebeplerle ebeveynler çocuklarına ilaçları kullandırmak istemiyor.

Birkaç sebep sıralarsam;

İlaç her bünyede farklı etki yapabiliyor, bazısı için olumlu sonuçlar verirken yaklaşık %30’luk kısımda çalışmadığı görülüyor. Yan etkiler, uyku problemleri, ağızda kuruluk, kolay sinirlenme(irritabilite) gibi sebepler bulunabiliyor. İlaçlı da olsa ilaçsız da olsa hiperaktivite nasıl azaltılır sorusu için ikinci tedavi yaklaşımı şart: Ebeveyn – çocuk eğitimi.

Çocuk neye sahip olduğuyla ilgili bilgilendirilmeli. Ebeveynler nasıl bir özel durumu çocuklarının barındırdıklarıyla ilgili farkındalık sahibi olmalı. İlk adım budur. İşler buradan sonra çözülmeye ve rahatlamalara açılan kapılar aralanmaktadır. DEHB’ye kötü-yanlış ebeveyn tutumları sebebiyet vermese de şiddeti ve gidişatını artırır. Bu yüzden ister ilaç kullanılsın ister kullanılmasın hastalıkla mücadelede eğitilmek ve düzenin oluşturulması(psikoterapist eşliğinde) kilit yer tutmakta. Ancak belli bir süreçte ve süreklilikle hiperaktivite azaltılır. Unutmayın, nörolojik bir probleme sahip. Bir yaranın iyileşmesi bile günler alıyor. Biz ise beyin ve davranışla uğraşacağız. Burada durumun ehemmiyetini gayet açık bir dille izah ettim. Bunların dışında ”ben hemen çözerim” , ”kısa sürede etkili çözüm” gibi sığ ve insanların umutlarıyla oynayan yaklaşımlardan uzak durman yararına olacaktır.

Dikkat Eksikliği Hiperaktiviteyi İlaç Tedavi Eder Mi

0

Birçok ebeveyn gibi sen de bu sorunun cevabını merak ediyorsun; Dikkat Eksikliği Hiperaktiviteyi İlaç Tedavi Eder mi? Tek kelimeyle cevap vermek gerekirse ”Etmez”. Fakat ben bunun nedenlerini ve detaylarını sana aktaracağım. Çünkü bu hastalıkla ilgili ne denli çok bilgi birikimi olursa(özellikle bakım verenlerde) işler o kadar rahat ilerleyecek.

Dikkat Eksikliğini İlaç Tedavi Eder Mi, Etmez Mi

Doktorların(psikiyatristler), kitapların, videoların, kurumların birçoğundan ağız birliği etmişçesine Dikkat Eksikliğinin tek çözümü ilaçtır ibaresini duyarsın, görürsün. Bir kısmı kasıtlı olarak kullanıyor olabilir, bir kısmı da tedaviden kasıt olarak tedaviyi değil de ”baş etme faktörü” olarak atıfta bulunmak için bu kelimeyi kullanıyor olabilir. İkinci kısımdakileri mazur görebiliriz fakat bu ibareyi kendini belirli bir uzmanlık seviyesinde gören hiçbir aklı başında kişi veya kurum tedavi ediyor olarak kullanmamalıdır. İlaç çözüm değildir. İşin içeriğine inersek, ilaçlar semptomları azaltan/örten işlev ile çalışırlar. Yani sorunu ortadan kaldırmaktan ziyade sorunun üstünü örten, yokmuş gibi gösteren, örtbas eden bir mekanizmaya sahip olduklarını söyleyebilirim.

Ha Gözlük Ha DEHB İlacı; Aynı Şey. DEHB literatüründe çok kullanılan örneği paylaşmak istiyorum. Miyop olan kişi ne yapar? Gözlük gibi dışsal bir yardımcıyla görüş kalitesini yükseltmeye çalışır. Görme oranı arttı mı, iyileşti mi? Hayır. Sorunu doğrudan çözmedi fakat dolaylı olarak çözmüş oldu. İşte durum bundan ibaret.

 Peki Bu Bozukluğun İlaçla Tedavisi Yoksa Başka Çözümü Yok mu

DEHB’nin günümüzde kanıtlanmış bir tedavi yöntemi – uygulaması yok. Bu yazımda ilaç üzerinde durdum fakat ilacın çare olmadığını gören ebeveynler alternatif yollara; biofeedback nörofeedback gibi etkililiği kanıtlanmamış, bu uygulamayı kullanıp sonuca ulaşamamış birçok kişiye rağmen yönelebiliyorlar. Denize düşen yılana sarılır misali ”evladım iyi olsun da ne gerekiyorsa yapayım” mantığıyla zamanlarından, enerjilerinden ve paralarından oluyorlar.

Bu bozukluk, emek ve süreç ister. Ehil psikolog eşliğinde ebeveyn ve çocuğun psikoeğitimi, farkındalık kazandırılması, hastalıkla ilgili bilgilenme, davranış eğitimleri, belli psikolojik tekniklerle hastalığın belirtileri ve etkililiği müthiş oranda ortadan kaldırılıyor. Bu yol benim tek etkili gördüğüm ve kullandığım yöntemdir. Kolaycılık ve ne olacaksa hemen olsuncu ebeveynlere hitap etmemektedir.

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Tedavi Merkezi İzmir

1

Öncelikle hoşgeldin, İzmir’de yaşıyorsun ve Hiperaktivite tedavi merkezi arıyorsun, ince eleyip sık dokuyorsun. Sonuna kadar haklısın. DEHB’li çocuğun ya da tanıdığın var ve arayıştasın. Bu konuda seni bilgilendirmeye çalışacağım.

Bu yazımda neler bulacaksın;

– Bu bozuklukla ilgili hizmet veren uzmanlık dalları nelerdir, kimlere danışılmalı.
– İzmir’de Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Merkezi ararken nelere dikkat etmen gerekiyor.
– Her uzman DEHB konusunda yetkin midir, doğru kişiyi nasıl bulacağız?

Hali hazırda çocukta/gençte DEHB teşhisi olmayabilir. Şüpheleniyor olabilirsin, belirtileri araştırmış ve gözlemleyip kendince ”evet bu da var” diyor olabilirsin. Bu aşamadaki kişiler için ilk etap elbette bir psikiyatristtir. Malesef internet ortamında bilgiler sınırsız olduğu için kendi kendine teşhis koymak gibi bir akım gelişti. Şunu söyleyebilirim ki Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtilerinden bir kısmı birçok insanda bulunabilir. İnsanın doğasında var olan hareketlilik, sıkılma, söz kesme gibi davranışları gözlemleyip ”Evet DEHB olabilir” demeyi doğru bulmuyorum. Bunların süresi, yoğunluğu çok önemli. Dolayısıyla İzmir’de hiperaktivite merkezi arayışındaysan önce doğru psikiyatriste. Teşhis konmalı ki DEHB diyebilelim.

UYARI: DEHB üzerine yönelen bir psikolog olarak ebeveynlere hayati tavsiyemdir; kesinlikle gideceğiniz psikiyatristi iyi araştırınız. Doktorla mümkünse ön görüşme yapınız, bilgi isteyin, ilgisine alakasına bakın. Malesef bu temel insani süreçler atlanıyor, ”doktordur işinin ehlidir” deyip tabiri caizse emanet ediliyor. Fakat her işte, her sektörde olduğu gibi psikiyatri camiasında da(özellikle psikiyatri…) muhakkak ki işini layığıyla yapan da vardır, etik değerlerden uzak ve sığ yaklaşımcılar da vardır. DEHB teşhisi çok yönlü ve özel uzmanlık isteyen bir bozukluk. MR; tomografi, kan testi, test tarzı ölçüm metodları olmadığından uzmanın yetkinliği büyük önem taşımakta. Dikkat.

Peki teşhis koyuldu. Çocuğumuzda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite var. Psikiyatristiniz tedaviye başlamak istedi, ilaç dedi, siz de kabul ettiniz veya etmediniz. Bu ilk süreç böylece tamamlandı. Bitti mi? Asla; süreç yeni başlıyor.

DEHB’li çocuk/gençlerde hastalığın yapısı gereği sadece ilaç yeterli olmamakta. Kaldı ki çeşitli sebeplerden birçok anne baba ilaç kullandırma taraftarı olmayabiliyor. Çok net bir şekilde çocuğa rehberlik, hastalık sürecinin özellikleri, artılar eksiler, hastalığa eşlik eden ikincil psikolojik problemler ve sayamadığım birçok konu hakkında aile ve çocuğun kendisine psikolojik eğitim ve destek bu bozuklukta gereklidir.

Hiperaktivite Tedavi Merkezi İzmir’de Ne Tür Destek Alınmamalı

Çocuğunda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu bulunan ebeveynler çocuk psikiyatristinden sonra nereden ve nasıl bir destek alabilirim sorusuyla araştırmalara girebiliyor. Hatta birçok ebeveyn yeterli araştırma yapmadan uzman arayışına girip bir sürece başlayabiliyor. Bu noktada sizi bilgilendirmek isterim. Çeşitli terapi(bilişsel davranışçı, sanat vb.) yaklaşımları dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda işe yaramaz. Normal şartlarda merkezlerin de bu hizmetleri ebeveyn ve çocuklarına önermemesi dahi gerekir. Fakat ticari kaygılarla ve etik dışı yaklaşımlarla ailelerin mağdur edildiğini düşünmekteyim. Çünkü bu, organik bir bozukluktur ve düzeltilmesi, onarılması gereken bir durum yoktur. Bu da terapi gibi çocuğa psikolojik yaklaşımlarla sağlanamaz. Ailelerin bu durumun farkında olup zaman ve enerjisini boşuna harcamaması tavsiyemdir.

Hiperaktivite Bozukluğu İçin İkincil Kazanımlarla Süreç Yumuşatılabilir

Yukarıda da değindiğim gibi DEHB’ye direkt etki edilmesi pek mümkün değil. Fakat biliyoruz ki bu bozukluğa sahip çocuklar yüksek oranda anksiyete, depresyon, içe çekilme, davranım bozukluğu gibi problemler de geliştirebiliyor. Bu sebeple çeşitli kurumlardan psikolojik destek alınmasında büyük yarar görüyorum. Fakat tekrar ediyorum; oyun terapisi, masal terapisi, kum terapisi ve benzeri birçok terapi süreci bozukluğun kendisini düzeltmek için kullanılmaz. İkincil olarak bulunan sorunların sağaltımında uygundurlar ve gelişim süreci içinde hem aileye hem çocuğun kendisine ve çevresine çok daha kaliteli bir hayat sunma potansiyeline sahiptir.

Dikkat Dağınıklığı Hiperaktivite Tedavi Merkezi İzmir

Benim okuyucularıma tavsiyem, İzmir’de dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite tedavisi yürüten deneyimli psikolog arayışına girmeleridir. Maalesef birçok uzman bu bozuklukla ilgili sığ bilgilere sahip ve işin derinine inilmedikçe tedavi gerçekleştirilmesi mümkün değil. Bazı hastalıkların gidişatı ve tedavisi kolay ve sancısız olabilir, DEHB böyle bir hastalık maalesef değil.

Son olarak her uzman Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite konusunda kesinlikle yetkin değildir. Çok ciddi emek ve araştırma gerektirir. Anlayış ve empati, ailenin içinde bulunduğu zor süreçleri kavramak, yönlendirme kabiliyeti gibi birçok faktörü bünyesinde barındırmalıdır. Bu hastalığa sahip çocukların psikoterapiden öte koçluk ve rehberliğe gereksinimi yüksektir. Dolayısıyla sadece uzman olarak değil, yol arkadaşı da olması önemli.

Diğer yandan ikincil patolojiler DEHB’ye eşlik sıklıkla eder. Anksiyete, depresyon, tikler, takıntılar sıklıkla görülen psikolojik problemlerdir. Bu rahatsızlıklar için terapi desteğiyle psikolojik sağlamlık güçlendirilir.

Hiperaktif Çocuğum İçin İlaç Kullanmalı Mıyım

0

DEHB’e sahip çocukların ebeveynlerinin en çok ikilemde kaldığı, akıllarını en çok kurcalayan soruya; ”Hiperaktif Çocuğum İçin İlaç Kullanmalı mıyım?” sorusuna cevap vereceğim bu yazımda. Hoşgeldin!

Eğer senin de hiperaktiviteye sahip(hiperaktif demiyorum çünkü hiperaktif basitleştirilmiş bir tabir, bu çocukların ise ciddi bir nörolojik bozukluğu mevcut) çocuğun varsa ve ilaç kullanıp kullanmamak arasında ciddi git geller yaşıyorsan kaygını anlıyorum, kaygılanmanda da seni haklı buluyorum.

Bu yazımda sana ilaç şöyle iyidir böyle kötüdür demeyeceğim. Fakat şunu yapacağım ki, danışanlarımdan ve internet üzerindeki forumlarda ilacı kullanan anne-babaların geribildirimlerini seninle paylaşmak istiyorum.

  • Çok rastlanılan durum 1 – Çocuğum ilaca başladıktan sonra evet hareketliliği azaldı. Yerinde durması ve riskli davranışlar göstermesi gözle görülür azaldı. Saldırganlık, huysuzluk, çatışma halleri yatıştı. Fakat çocuğum beklediğimden daha uysal oldu, adeta uyuştu.

Bu tarz söylemlerle sık karşılaşıyorum. Çocuklarının hareketliliğine, enerjisine ve kıpır kıpırlığına alışkın ebeveynler çocuklarının kısa sürede adeta bambaşka birine dönüşmesini yadırgıyorlar; haksızlar mı ben bir yorum yapmak yerine takdiri çocuk sahibi olan okuyucularıma bırakıyorum.

  • Çok rastlanılan durum 2 – İlaç çocuğumda ciddi gelişme gösterdi, dikkatini toplamada ve sürdürmede performansı görüyoruz, kabına sığmama durumu da dizginlendi. İlaçtan memnunuz bir de yan etkileri olmasaydı! Uykuya dalmada problemler, uykusuzluk, iştah ve kilo kaybı canımızı sıkıyor.

Yukarıda yazdığım yan etkiler DEHB ilaçlarının en belirgin ve dünyada bilinen başlıca yan etkileridir. Bunun yanında belli başlı yan etkiler de var.Sırf çocuğunun kilosu hali hazırda normalin altında olduğu için ilaca mesafeli duran ebeveynler olabilir. Ruh sağlığını dengelerken fiziksel sağlığı da es geçmemekte hakları var.

  • Çok rastlanılan durum 3 – Kullandığı sürece her şey yolunda fakat ara verdiği, bıraktığı zamanlarda her şeyin tersine döndüğünü söylüyor.

İlacın etkisiyle bugüne kadar içlerinde ‘bir şeyler eksik’ hissi olan çocuklarda motivasyon ve özgüven artışları olabilir. Fakat kısa süreli çeşidi 4-6 saat arası süren bu ilaçların kullanılmadığı süre zarflarında neler oluyor? İşler pek de yolunda gitmiyor. Yağmurun altında şemsiyemizi yağmur bitene kadar açık tutarız. 3 saat ıslanmaktan koruyup 2 saat bizi yarı yolda bırakmasını beklemeyiz.

  • Çok rastlanılan durum 4 – Ben bunları hayatım boyunca kullanacak mıyım?

Soru birkaç kelimeden oluşabilir fakat içindeki masum serzenişi fark edebildik mi? Umutsuzluk kokmuyor mu? Memnuniyetsizlik baş gösteriyor. Bu tür ilaçların hayat boyu kullanılması gerekir. Bu da kişide içsel olarak şu düşüncelere yol açabilir:
”Ben bu ilaçsız bir hiç miyim?”, ”Eksik miyim?”, ”Bu ilaçlar olmadan da kendimi kontrol edebilirim, hayatımı düzenleyebilirim”.
Bu tarz kendini sorgulayıcı, öz saygısını yargılayıcı, meydan okuyucu self-analizler meydana gelebilir. Çocuğun Dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi gerçekten de ilacı kullanmasını gerektirebilir. Fakat bu tür düşüncelere de hazırlıklı olmak gerekmekte.

Son olarak çocuk kaç yaşında olursa olsun(evet belli bir yaşın altında olabilir ve sen de bakım vereni olarak sorumluluk hissedebilirsin). Yine de bozukluk çok şiddetli ve ilacın olmazsa olmaz raddede olmadığı durumlarda çocuğuna ilacı kullanıp kullanmamak istediğiyle ilgili danışman uygun olur. Bunu o kullanacak ve belki de hayatı boyunca yerleşecek bir alışkanlığın temellerinin atıldığı çocukluk döneminde bu sorumluluğu onunla paylaşman daha doğru olur kanısındayım.

Hiperaktif Çocuğum İçin İlaç Kullanmalı mıyım soruna belli başlı yönlerden yaklaşarak cevap vermeye çalıştım. İlaca ne tamamen karşı olmalıyız ne de çocuklarımızı ilaca bağımlı kılmalıyız. 

Dikkat Eksikliği Testi Var Mı, Nedir, İşe yarar mı?

1

Dikkat eksikliği testi var mı? İşe yarar mı? bazı ebeveynlerin kafasını kurcalayan sorular. Bu kısa makalemde konuyla alakalı bilgilendirme yapmak istedim. Ailelerin psikolojik danışmanlık merkezlerinin yönlendirmesi sonucu ya da direkt olarak çocuk psikiyatristinin talebiyle çocuklarına test yaptırıp yaptırmama aşamasında bazı bilgi talepleri oluyor.

Dikkat Testini Nerede, Kime Yaptıracağınız Önemli

Çocuğum aşırı hareketli, durmak bilmiyor enerjisi hiç bitmiyor, dikkatsiz davranıyor, çok dağınık ve organize olamıyor. Bu tarz düşüncelerle çocuğunuzda Dikkat eksikliği ve hiperaktivite olabileceğinden şüphe duyuyorsanız; yapılması doğru olan bu bozuklukla ilgili bir psikolog veya psikiyatriste danışmak. Psikolog ya da çocuk psikiyatristi çocukta herhangi bir zeka, dikkat, farklı bir patoloji (otizm, asperger, yaygın gelişimsel bozukluk vb.) ile ilgili bir durumdan şüphelenirse çeşitli testler isteyebilir.

Dikkat Testi Tanı ve Tedavi İçin Destekleyicidir

Dikkat testi tanı/teşhis koymak için tek başına uygulanmaz. Psikologun&pedagogun detaylıca özellikle ilk görüşmelerde anne-babadan alacağı anamnez (genel geçmiş hikayesi) ile birlikte talep edilebilir. Tedavi süreçlerinde çocuğun tam anlamıyla gelişim ve verim gösterebilmesi için genel hatlarıyla sağlıklı bir saptama yapılması önceliktir.

Pedagog Değerlendirmesi ve Dikkat Testi

Ülkemizde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu teşhisinde pedagogların tamamına yakını en makul yol olan çocuğun geriye dönük genel bir hikayesini ebeveyn ve gerekli gördüğü takdirde öğretmen gibi diğer yakın çevresinden bilgi almak yoluyla gerçekleştirir. Bunun yanında WISC-R ve CAS Testi gibi çocukların genel geriye dönük özelliklerini saptayabilen, güvenilirliği yüksek bilimsel test talebinde de bulunabilir. Ebeveynlerin bu tür testlerin dışında testlere itibar etmemesi zaman kaybını önleyecektir.

Test ve Tesbitin Ardından Süreç

Saptamalar yapıldıktan sonra çocuk hangi alanlarda geride-zayıf, hangi alanlarda desteklenmeye ve çalışmalara ihtiyacı var belirlendikten sonra terapi&tedavi&gelişim çalışmalarına yönelinmelidir. Dikkat eksikliği tüm hayatı etkileyen bir bozukluk olduğu için erken yıllardaki müdahaleler hayatidir. Kurumumuz dikkat eksikliğine birçok koldan yaklaşan, uzman psikolog ve pedagoglardan oluşur.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktiviteli Çocukların Tedavisi

0

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktiviteli Çocukların Tedavisi Rehberi

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nda tek yol – yöntem ilaç değil. Çocuklarımız için daha birçok farklı efektif yol var; dikkatlerini daha kolay toplamaları, dürtülerini daha kontrol altında tutmaları ve hareketlilikle baş etmek için.Bu yazımda DEHB için ilaçsız neler yapılabilir sorusuna yanıt vermeye ve dünya literatüründe yer etmiş tedavi yollarını yazıyorum.

DEHB Tedavisi : İlaç Tek Yol Değil

Ritalin, Adderall gibi uyarıcılar Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunda sıklıkla tercih edilen ilaçlar; fakat senin çocuğun için en iyi yöntem olmayabilir. Çünkü bu tür ilaçların her çocukta çalışmadığı kanıtlanmış. 8 çocukta işe yarıyorsa 2 çocukta etki etmeyebiliyor.

DEHB ilaçları kullanıldığında çocuğun dikkatini toplamada gerçekten daha başarılı olabilir, yerinde oturmakta zorlanmayabilir ve bu tablo senin gözünü yaşartacak kadar sevindirebilir. Fakat kısa bir süre için. Kaldı ki her bünyede farklı etkiler gösteren bu kimyasallar bazı çocuklarda ya hiç ya da semptomların belli bir kısmını geçici süreyle yok eder.

Bu Güçlü İlaçların Başlıca Yan Etkileri

– Asabilik, çabuk öfkelenme- İştah kaybı- Insomnia. Bütün bunların gelişen bir çocuk beyninde ve bünyesinde olduğunu da hesaba katmamız gerekmekte.

Her Bünye İlaca Farklı Tepki Verir

Bazı çocuklar etkili ve gözle görülür farklılık gösterirken geri kalan kısımda fayda sağlanmadığı görülmekte. Yan etkiler de farklılaşmakta, herkeste aynı yan etkiler görülecek gibi bir durum yok. Çocuklardan ilacın yan etkilerinin faydalarına nazaran ağır bastığını duymaktayız. Bunun sebeplerinden biri de ilacın dozunun ve doğru ilacın bulunmasının zaman alması. Bu ilacın alınıp alınmaması kararından bile daha önemli. Psikiyatristler zaman içinde deneme yanılma ile doğru ilaç ve dozu bulmak durumundalar. Etik, ilgili ve alanda uzman bir uzman bulmak da ebeveynlerin kafasını bir hayli karıştırmakta.

Tek Başına Etkili Olamaz

İster ilaç kullanma taraftarı olun ister kullanmayın, destekleyici ve eğitici sosyal-psikolojik yapılarla desteklenmedikçe verim alınamayacaktır. Alınmamıştır da. Aklı selim insanların kolay, kestirme ve zahmetsiz yollardan vazgeçeli çok oldu. Mucize gerçekleşmesini bekleyenler ve pasif şekilde süreci izlemek isteyenler ilacı verip arkasına yaslanabilirler.

İlaç Kullanımı Sürecinde Çocuk Sürekli İzlenmeli

İlacı yazan psikiyatrist aralıklı olarak gidişatı izlemeli. Çocuğun nasıl hissettiği, ne gibi farklar olduğu, pozitif – negatif yönleri, bütün bunların takibi yapılmalı ve gerektiğinde dozaj ve gidişat değiştirilmelidir.Takipsiz ilaç kullanımı hem efektif değildir hem de risklidir.

Çocuğuna İlaç Kullandırma Taraftarıysan Şunu Bilmelisin ki Sonsuza Kadar Bu İlacı Kullanmayacak

Bu tür ilaçları kullanan kişilerin paylaşımlarına göre, ilacı hayatlarının bir kısmında, belirli bir süre kullanıp bırakma eğilimindeler. hayat boyu ilaca bağlı kalmak istemiyorlar. Bunu belki başka bir yazımda daha detaylı irdelerim fakat şu gibi psikolojik düşünsel altyapılar oluşturabilir;
– Ben ilaçsız bir birey olamayacak mıyım? İlaca bağımlı mıyım? Eksik miyim? tarzı kendini sorgulayıcı ve öz saygısını düşürücü içsel çatışmalara girebilir. Maalesef ülkemizde rahatsızlıklara dışarıdan sığ yaklaşımlarla geçiştirme usulüyle yaklaşıldığı için bu problemlerden muzdarip kişilerin iç yaşantısında neler olup bittiğiyle yeterince ilgilenilmiyor.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Tedavisi Evde Başlar

Bir ebeveyn olarak çocuğunun tedavisinde büyük paya sahipsin. Ben ise bir uzman olarak şunu biliyorum; çocuğunun ne yediğinin, gün içinde neler yaptığının, egzersizle alakasının semptomları üzerinde ciddi etkileri olduğunu söylüyorum. Bu tarz bir hayat stilini ise genellikle çocuklar kendiliğinden gerçekleştiremez. Yönlendirilmeleri ve rehberlikle geliştirilmeleri gerekir. Bu şu anlama gelir; çocuğunuzun tedavisi evde başlar.

Doğada 30 Dakika Geçirin Araştırmalar bunu söylüyor. Doğada, yeşillikte, temiz havada, kuş sesleri eşliğinde, rüzgarın sesini ve dokunuşunu hissederek geçirmek Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite belirtilerini azaltıyor. Kaldı ki bu sadece DEHB’ye sahip bireyler için değil herkes için geçerli. Ne yazık ki teknoloji ve mekanikleşen şehir yaşamıyla bunlardan uzaklaştık, uzaklaşmak zorunda bırakıldık. Bunun altyapısında evrimsel ve sosyal birçok açıklama mevcut fakat burada özet olarak bilgiyi verdim, irdelemesini ve sebeplerini başka bir yazıda uzun uzun sunacağım.

Hareket edin ve Spor yapın Fiziksel aktiviteye spor hemen beyindeki dopamin, norepinefrin ve serotonin salgılanmasına yol açar. Biz biliyoruz ki dopamin, DEHB’de kilit rol oynar; özellikle dikkati sağlama, odaklanma ve sürdürmede. Kullanılması koşulan Ritalin ve Adderall gibi ilaçlar da bu şekilde çalışıyor emin olun.Özellikle yakın fiziksel sporlar, dans, dövüş sanatları. Tabii çocuğunuzun ne istediğine göre hareket etmelisiniz. Bu göründüğü kadar kolay tespit edilmez. Süreç alabilir. Buna özel DEHB Eğitimim’de ayrı bir bölüm açtım.

Uyku Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite İçin Önemli Yer Tutar

Düzenli bir uyku semptomların azalmasında etkilidir. Kaliteli ve aralıksız alınan uykular, çocuğun gün içinde daha huzurlu ve sakin olmasına yol açar. Uyku görünenin aksine daha derin ve ayrı bir alandır. REM uykusu alıyor mu? Uykuya dalmakta sorun yaşıyor mu? Gece uyanıyor mu ve sıklığı ne? Bütün bunlar yabana atılmaması gereken önemli hususlar. Dikkat Eksikliği tedavisi için kullanılan ilaçlar (stimulant – uyarıcı ilaçlar) uykuya dalmaya sebebiyet verebiliyor(yan etkilerden en önde gelenlerinden biri). Şunu da biliyorum ki, bazı çocuklardaki uyku problemleri ile Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite birbirine karıştırılıyor ve yok yere yanlış teşhisler söz konusu olabiliyor. Dolayısıyla çocuğun uyku durumu da detaylı hâlde elden geçirilmeli.

Beslenme Beslenme Beslenme

Ne yersen osun. DEHB toplumda o kadar yaygın ki bunun başlıca sebeplerinden biri olarak yanlış ve sağlıksız beslenmeyi düşünmekteyim. Yaşam tarzının ardından beslenme benim DEHB ye bakışımda 2. yeri almakta. Köy hayatındaki organik besinlerden uzaklaştık, marketlerde satılan işlenmiş, paketlenmiş, sağlıksız şekerlerle doldurulmuş, trans ve doymuş yağlarla pompalanmış, sucuğun ısıl işlem görmüşü, tavuğun antibiyotiklisi ve ne tür yem ile beslendiği belirsiz yerlerden alınmış… liste uzuyor. Bütün bunların çocukların dikkati, huysuzluğu, sinirliliği ve dikkatsizliği üzerinde etkisi yoktur diyebilir miyiz?Diğer taraftan ne yediğimiz kadar ne zaman yediğimiz de önemli.

Üstümüze Düşeni Yaptık Fakat Yeterli Gelmedi

Yazdıklarıma paralel ve kendi araştırmaların sonucu çocuğuna yararlı oldun, gelişme kaydettin fakat yeterli görmedin. Hâla rahatsızlığın problemleri devam ediyor ve daha fazlasını yapma ihtiyacı hissediyorsun. Bu normal, çünkü Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu dışarıdan görüldüğü kadar kolay bir rahatsızlık değil. ”Çeken bilir” deyiminin tam karşılığıdır. Bunu özellikle Hiperaktif bir çocuğa sahip anne-babalar iyi bilir.DEHB tek başına bir ilaç ya da yaklaşımla tedavi edilebilecek bir rahatsızlık değil. Birçok kombinasyonun birlikte bulunmasıyla en efektif verim alınabilir. Bunu yukarıda bahsettiğim konu başlıkları yardımıyla örneklendirirsem:

Beslenme için diyetisyen, Uyku sağlığı için uyku odaları gerekli olabilir, bir uyku problemi olabilir(uyku apnesi – isomnia gibi) dolayısıyla bu alanla ilgili uzmanlar görülebilir. Psikoloji ve genel yaşam kalitesi için DEHB alanında uzmanlaşmış bir psikolog, danışman işinizi çok kolaylaştırır ve kısa vadede çözümlere ulaşmanıza ve uzun vadede nefes almanıza aracı olabilir.

Evinizde Davranışçı Terapiye Başlayın

Davranışçı Terapi teknikleri, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite’ye sahip çocuklarda çok güzel geri dönüşler vermiş bir terapi ekolü. Özellikle dürtüsellik konusunda problemler yaşayan çocuklarda bir hayli etkili. Bunun yanı sıra sadece hiperaktivite ve dürtüsellikte değil hayatını düzene sokma, disiplin, anne-baba – çocuk ilişkisi gibi sağlıklı olması istenen konularda da ilerleme kaydetmene olanak sağlayacaktır.
Evinde basit şekilde davranışçı ekolün en temel kuralını uygulamanı sağlayacak 3 maddeyi veriyorum:

  1. Bariz hedefler belirleyin: Açık ve net hedefler koyulmalı. ‘Belirli bir süre ödeve konsantre olmak’ ya da ‘oyuncakları arkadaşla oynadığı sürece paylaşması’ gibi. Burda önemli olan kıstas gerçekçi hedef koyulması. 1 saat boyunca ödeve konsantre olabilen DEHB’li çocuk bırakın normal bir yetişkin dahi zorlanacaktır.
  2. Ödüller ve Sonuçlar ortada olsun: İstenen davranışı gerçekleştirdikten sonra ödül ver. Verdiğin ödül davranışın ardından gelmeli. Arasında uzun süre olmamalı; buna dikkat et.
  3. Ödül konusunda tutarlı ol: Ödülü bir verip bir vermemezlik etme. Dörttür ödüllendirdim artık alışmıştır, kavradı işin özünü düşüncelerine girip bu metoddan ayrılma. Unutma çocuktan sadık kalmasını bekliyoruz, önce biz sadakatimizi göstereceğiz.

Daha çeşitli ve etkili davranışçı terapi ve uygulamalar için DEHB’de uzmanlaşmış bir psikologdan destek alman çok yerinde olacaktır. Bu temel teknik dışında kullanışlı birçok yöntem mevcut. Bunların uygulanması için ebeveynlerin zamanı ve bilgisi olmayabiliyor. Doğru uzmanla işbirliği içinde mükemmel ilerlemeler sağlanıyor.

Tutarlılık ve Devamlılık

Bir gün işler yolunda gider, başka bir gün her şey tersine dönmüş gözükebilir. Bu, metodun işe yaramadığı anlamına gelmiyor. Çünkü Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan bir çocukta uyguluyoruz. Bu rahatsızlığın en belirgin özelliklerinden biri de tutarsız davranışlardır. Gözlemlemişsindir, bazı günler çocuğunda hiçbir belirti göremezsin; bazı günler ise aşırıya kaçar. Bu dalgalanmalar gayet normal ve DEHB için bildiğimiz durumlardandır.

Övgünün Değerini Tattırın Ona

Herhangi bir sebepten dolayı övgü aldığınızda ve takdir edildiğinizde ne hissediyorsun? Belki kendinle gurur duyuyorsun, ne kadar değerli ve önemli olduğunu hatırlıyorsun, yetkin ve kendinden emin oluyorsun. DEHB’ye sahip çocuklar hayatları boyunca diğer insanlardan daha az övgü alıyorlar. Aksine eleştiri ve yadırgamalara daha çok maruz kalıyorlar. Aile içinde bile… Dolayısıyla bu çocuklar diğer çocuklara nazaran övgüye daha açlar. Ona bu hediyeyi ver. Bir gülümseme, olumlu bir yorum, farklı hediyeler ve geribildirimler… Zor değil fakat çok etkili. Çocuğunun daha motive ve güdülü olduğunu süreç içinde göreceksin.

Hiperaktif Çocuk İçin Ne Yapılabilir?

0

Çocuğum hiperaktif ne yapabilirim? sorusuna cevap arıyorsanız işler yolunda gitmiyor demektir, seni anlıyorum. Hoşgeldin.Her şeyden önce seni tebrik ediyorum çünkü bilinçli bir ebeveynsin. Hiperaktif bir çocuğun anne babası olmak zor bir zanaat hatta bir sanat. Sıradan çocukların bile idare ve eğitiminin zor olduğunu söylersek hiperaktiviteye sahip çocukla baş etmek ne demektir en iyi sen bilirsin.

Aynı Şeyi Yapanlar Farklı Sonuç Beklemesin

Bu dönemde dahi -yazıyı yazdığımda Nisan 2019 idi- çocuğunu ceza, küsme, tehdit, mahrum ve maruz bırakma ve hatta şiddet(psikolojik – fiziksel hiç fark etmez) ile terbiye etmeye çalışan, dizginleme gayesinde olan ebeveynler muhakkak vardır. İnternetten uzman bilgisi almak için açıp bu makaleyi okuduğuna göre senin onlardan olmadığını düşünmekteyim =)

Biraz Durumu Anlayabilir miyiz

Her an bir şeyle meşgul olmak istiyor, boş vakit ve boş durmak onun için hiçbir şey ifade etmiyor, saracak, saldıracak bir meşgale bir kişi avına çıkıyor. Siz onun yerinde olsaydınız nelerle tatmin olurdunuz? Sakinlik ve pasif şekilde oturarak mı yoksa hareketinize devam ederek mi?Biraz özeleştiri yapmakla işe başlayalım. İş sorunları, eş sorunları, hızlı akan hayat, kendimize bile bulamadığımız vakit, bitmeyen telaşlar, eş dost akraba, borçlar, faturalar, arabanın çıkardığı problemler… Bütün bunlar olup biterken kimsenin daralmayacağını kimse iddia edemez. Stres faktörleri ne kadar üstümüze gelirse etrafımıza ve kendimize karşı o denli acımasız ve tahammülsüz oluyoruz. Hele hiperaktif bir çocuğun varsa…

Şimdi Neler Yapabiliriz Bakalım

Sana diğer uzman arkadaşlar gibi sabırlı ol, tutarlı yaklaş nutukları çekmeyeceğim korkma. Bu onların yanlış olduğu anlamına gelmiyor fakat her taraf bu söylemlerle kaynıyor ve ben sana farklı şeyler vermek amacındayım.

Emir Kipinden Hoşlanır mısın? Yetişkinler kendilerine bir şeylerin yapılmasının söylenmesinden, direktif verilmesinden özellikle de emredilmesinden hoşlanmaz. Bil bakalım kimler de öyle? Çocuklar.Çocuk hiperaktifse? Hiç hoşlanmaz.Durup düşünelim. Ortada at gibi koşturan bir çocuk, oynadığı oyuncaktan 2 dakika içinde sıkılıyor ve başka bir tane arıyor. Onunla da ilişiği birkaç dakikadan fazla olmuyor ve bu böyle devam ediyor. Bir de yanında dikkat eksikliği varsa… Bu çocuğun ilgisini nasıl çekeceksin? İlgisini bir şekilde çeksen nasıl durmasına yol açacaksın? Sana şunu söyleyebilirim ki durmak ya da yavaşlamak bir yere kadar onun elinde(bu nöropsikiyatrik bir problem). Eğer bir uzman eğitimiyle veya uzman vesilesi – aile aracılığıyla gerekli eğitimler ve farkındalıklar çocuğa kazandırılmadıysa bu çok zor.Dolayısıyla; Otur! , Kalk!, Yap!, Gel!, Yapma! tarzı ünlem ve yargıları sen de çoğu ebeveyn gibi kullanıyorsan bir an önce bırakman iyi olur çünkü işlevsizler.

Hiperaktif çocuk için Ne Yapılabilir işte en başından başlayacaksak emir kipini bırakacağız. Lamı cimi gerçekten yok. Bu çok yalın görünmesine rağmen ebeveyn-çocuk ilişkisi, iletişim, paylaşım ve anlaşılma gibi birçok psikolojik temelleri kapsadığı için yeri büyük.

Diğer yandan bir anne bir baba olarak hiperaktif çocuğum için ne yapılabilir derseniz basit, kısa, net cevabım; onun hayatını onun için düzenleyin. Çünkü o bunu başaramıyor. O, en basit ve görece kolay şeylerde dahi başarı sağlamakta zorlanırken, saatlerini, günlerini planlamakta yardıma ihtiyaç duyar. Bunu yaparken dominant bir şekilde kendi isteğinize göre yapmamalısınız, onunla iletişime geç, ”bu olsun, şu olmalı” değil de ”şu zamanları şöyle değerlendirsen nasıl olur?” tarzı düşünmeye sevk eden ve işbirliğine çağıran cümle kalıpları işine yarayacaktır. Unutma emir kipi yasak! ( Yasaklar sadece çocuklar için midir? )

Psikoterapiden ziyade DEHB’de Yönlendirme ve Koçluk Daha İşlevseldir

Psikoloji alanında istisnalar vardır. DEHB benim görüşüme ve takip ettiğim Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu yabancı uzmanlara göre psikoterapinin derin ve çetrefilli yollarındansa basit, işlevsel ve kestirme rehberlikle daha başarılı sonuçlar almaktayız. Ortada altta yatan derin sebepler yok, bariz, apaçık bir bozukluk var ve ne yapacağımızı, nasıl yaklaşmamız gerektiğini gayet biliyoruz. Dolayısıyla vagonlar için lokomotif görevi görmek bu rahatsızlıkta gerekli.

Bu koç, danışman, yol arkadaşı, lokomotif kim olmalıHer zaman şuna inanırım ki çocuğun hayatında en fazla zaman geçirdiği, daha da önemlisi çocuğun birlikte zaman geçirmekten en çok haz aldığı kişi en uygun olan kişidir. En fazla zaman geçirilen kişi kültürümüzde genelde anneler olmakta. Ardından sınıf öğretmenleri ve yakın arkadaşlar.Fakat bu kişilerin Hiperaktivite hakkında donanımlı ve bilgi sahibi olmaları gerekiyor ki çocuğun kendisine yararı dokunsun, onu daha ileri taşısın. Bu şu an gördüğüm kadarıyla o kadar zor bir durum ki bunu beklemek hayalcilik olabiliyor. Dolayısıyla Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite alanında uzmanlaşmış bir psikolog tarafından destek alınması ilk etapta hayati konumda. Önce çocuğun en yakınları ve çocuğun kendisi bilgilendirilmeli ve eğitilmeli. Daha sonra hayatın ne kadar kolaylaştığına zaten ilk gözden şahit olunacaktır.

Bebeğimde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Olabilir mi?

Yeni bebek sahibi olmak dünyanın en güzel durumlarından biri. Heyecan, hoş bir atmosfer, aile bireylerinin bağlılığı; gerçekten güzel duygular. Diğer yandan yeterince bilinçli ve gözlemlemeyi seven anne-babalar sıra dışı bir durum fark etmiş olabiliyorlar. Bebekleri yerinde durmuyor ve sürekli bir oyun, kıpırdama, oynama hâli beklentisi bulunabiliyor. Belirli bir yerde ve nesnede yeterli zamanı geçirmeden başka bir şeye geçmek gözlenebiliyor. Bu tür durumlarda bebeğimde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu mu var, olabilir mi? soruları akıllara geliyor.

DEHB ile özel olarak ilgilenen bir psikolog olarak bu yazımda bu durumdan bahsedeceğim. Evet, bebeğiniz görece normalden(normalden kastımız burada akranları, aynı yaş grubu diğer bebeklere kıyas olarak düşünülebilir) daha fazla enerjik, hareketli, maymun iştahlı, doyumsuz ise ve bir türlü durmak bilmiyorsa aklımıza dikkat eksikliği ve hiperaktivite gelebilir. Yukarıda belirttiğim davranışlara ek olarak nadir bilinen belirtilerden biri de öfke problemlerinin daha yoğun olması, memnuniyetsizlik, tatminsizlik hâlleri. Özellikle 2 yaş sendromu ile birleşirse ebeveynlerin sabırlarını zorlayıcı bir vaziyet baş gösterebilir. Neden öfke diye sorulursa sebebi şudur ki dikkat eksikliği bozukluğuna sahip ergen/yetişkin bireylerde bildiğimiz anlaşılamama, rahatsızlıktan dolayı gelen kendini ifade edememe durumu bebeklerde de mevcuttur.

Düşünsenize, bebeksiniz ve oyuna doymuyorsunuz, devam etmek istiyorsunuz fakat zaten fazlasıyla sabırla beklemiş anneniz sizi artık zorla oyun alanından kaldırıp yemek sandalyenize oturtuyor. Annenizin davranışı kendince haklıdır çünkü acıkmış olduğunuzu(saatlerdir tek lokma yemediniz) ve sağlığınızı düşünerek buna davranıyor. Fakat siz vaziyetten hiç de memnun değilsiniz. Ne tepki verirsiniz?

Bebeğimde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Olabilir mi Nasıl Anlarım

Belli başlı bize göz kırpan belirtilerden bahsedip kendi çocuğunuzda bu durumlardan kaçı, ne derece var/vardı değerlendirmeniz yardımcı olacaktır. Öncelikle bebeğiniz ortada hiçbir şey yokken çok ağlar mıydı? Elbette her bebek ağlar; gazı olur, acıkır, uykusu gelir… Bunları karşılamak için her bebek ağlar, onların iletişim yöntemi budur. Fakat baktığımızda dikkat eksikliği ve hiperaktivite olan çocukların bebeklik öykülerini ailelerinden dinlediğimizde çok fazla ağladıkları, bu durumun anne-babanın sabrını taşıracak kadar sürdüğü, huzursuz ve kıpırdanmalı bir hareket halinin hakim olduğunu alıyoruz.

Göz önünde bulundurulması gereken bir diğer kıstas da anne karnındaki hareketlilik sıklığı/düzeyi. Bebeğiniz hamilelik sürecinde olağandan fazla tepiyor muydu? Diğer hamile arkadaşlarınızın karnındaki afacan mışıl mışıl uyurken sizinki ”çıkarın artık beni burdan” dercesine hareketlenir miydi? Bunları da düşünmekte fayda var. Eşler arasında hatta konu komşu akrabalar şakayla ”oo şimdiden fırlama olacak belli oldu” diye takılırlar. Aslında bunlar basit esprilerden öte bize bebeğin özellikleri hakkında bilgi verici durumlar olabiliyor.

Belirtiler her ne kadar bariz olursa olsun, ben bir uzman olarak 6 yaştan önce ne olursa olsun teşhis konmaması gerektiğini savunuyorum. Çünkü 3-6 yaş arası ego santrik dönemde çocuklar doğaları gereği zaten hareketli ve keşifçi olurlar. Tabiri caizse, sapla samanın birbirine karıştırılmaya müsait bir aralıktır. Psikiyatristlerin ağrı kesici yazar gibi hızlı ve durumu derinlemesine değerlendirmeden ilaç yazdığı şu dönemde kesinlikle uzak durulmasını tavsiye ediyorum; takdir ebeveynlerindir. Bu yazımı ”bebeğimde dikkat eksikliği ve hiperaktiviteden şüpheleniyorum” tarzında düşünceleri olan anne babalara yönelik sundum.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite’de Anne Babalara İthafen

DEHB’ye sahip çocukların anne babalarına büyük saygı duyuyorum. Çok yönlü ve bir o kadar da zor durumla sürekli olarak birlikteler, yorucu olduğundan biraz sağduyusu olan kimsenin şüphesi yok. Tabii herkesin sabrı ve tahammül eşiği var. Bazen sabırlar taşabilir, ve sonradan pişmanlık duyulabilecek sözler sarfedilebilir, istenmeyen davranışlara girişilebilir. Bu noktada ebeveynlere şunları söyleyebilirim; iç görüsü yani durumla ilgili farkındalığı o kadar kötü ki durumun vehametini kavramaktan çok uzak. Bu yüzden;
Sana çocuğun ”bilerek yapıyor, beni isteyerek çileden çıkarıyor” tarzı düşüncelere girmene sebep oluyor.Bu kadarı fazla, nasıl olur da yaptığı hatanın farkında olmaz anlamıyorum dedirtir.Bunca şeyden sonra neden özür dilemiyor.Neden hala ısrarla aynı şeyi yapmaya devam ediyor, hem de onca cezaya ve çatışmalara rağmen.

Bu soruları bir döngü içinde sorup duruyorsan, durum devam ediyor ve değişme-ilerleme ışığı görmüyorsan eksik kalan bazı şeyler var demektir.
DEHB çok özel ilgi ve takip gerektiren, durumun titizlikle anlaşılması ve ona göre hareket edilmesi gereken bir rahatsızlıktır. Diğer türlü ezbere ve klişe yönelimlerle boşa kürek çekilir.

Eğitim, Atölye ve Yeniliklerden Haberdar Olmak için E-mail Bültenimize Kaydol