Narsisizm ve narsist partner denince akla kötü ve yıkıcı davranışlar gelir. Literatürde narsistin love bombing sürecindeki kelebekler uyandıran muazzam olumlu jestleri, sürprizleri, değerli hissettiren ve sevgi dolu yaklaşımları bolca yer bulurken kötü davranışlarıyla ilgili bilgi yok. Sığ şekilde sadece narsistler kötü davranır denip geçiliyor lakin neden bu tür şeylere başvuruyorlar üzerinde durulmuyor. Tam da bu yazımda narsistler neden partnerlerine kötü davranır? sorusuna cevap vereceğim. Yazı psikolojik bağlamda derinlikli dinamikler bulunduruyor dolayısıyla minimum düzeyde psikoloji ve narsisistik kişilik bozukluğu ile ilgili bilgi sahibi olunması anlamayı kolaylaştıracaktır.
Sınırlarını Genişleteceğim ve Beni Terk Etmeyeceksin
Narsist erkekler kendini terk etmeyecek kadını bulduğundan emin olma veya kendini terk edemeyecek kadını yaratma süreci yaratırlar. Hor ve gaddar, anlayışsız davranışın dozu giderek artabilir. Partneri her ne olursa olsun alttan alsın, idare etsin, ağlasın üzülsün fakat günün sonunda beraberliğe devam etsin, göz yumsun, görmezden gelsin ister. Böylece ilişkideki yerinden emin olmak ister, kaybetme korkusunu minimumda tutmak için kendine yer yapar. Her kavga ve yaratılan olumsuzluktan sonra terk edilmediğini görerek rahatlar.
Koşulsuz Terk Etmeyecek Tek Kişi Annedir
Anneler çocukları ne kadar yaramaz, baş belası, ömür törpüsü, sabır sınayıcısı olsa da terk etmezler. “Atsan atılmaz satsan satılmaz” düsturuyla başa gelen çekilir kabulünde olurlar. Elin oğlu ve elin kızı nazı bir yere kadar çeker. Çekemediği yerde gider. Bu sebeplerden anneye yönelik tutum hadsiz, sınırsız, rahat, sonucunu düşünme gereği olmadan olur. Çünkü anne ne yaparsam yapayım orada durandır. Gitmeyeceğinden emin olduğum tek kişidir. Baba terk edebilir. Babalar sıklıkla terk de eder. Anne köklenen, ait olan, kapsayan, kabullenen, bakımveren, stres ve sıkıntıları çeken ve çekmeye de gönüllü olandır.
Narsist Anne Arar ve Anneleştirir
Yukarıda yazdıklarımın narsisizmle ne ilgisi var? sorusu zihinlerde peydah olduysa hemen yanıt vereyim. Narsistler duygusal yaş olarak çocukluk/ergenlikte fikse kalmış, takılmış kişilerdir. Cezbedici, hayat dolu, çocuksu, enerjik, sevimli, çekici yanları buradan gelir. Çocuğun anneye ihtiyacı var. Tek başına hayatta kalamayacak, ayakları üstünde duramayacak olan çocuk, kendisine koşulsuz bakımverecek ve gitmeyecek anne ister. Narsist erkeklerin ilişkide partnerine kötü davranmasıyla beraber partnerde her ne kadar öfke, nefret, kırgınlık, üzüntü gibi duygular olsa da aynı zamanda narsiste yönelik acıma, merhamet, sahiplenme duyguları gelişir. Bunun temelinde partnerin, narsist erkeğin içindeki çocuğu görmesi vardır. Anlamsız ve yersiz tepkilerini anlayamaz fakat duygusal zeminde içsel olarak onun terk edilmişliğini, yaralı halini, zavallı ve acınasılığını, sevilmemiş ve ezilmişliğini görür. Bir yandan narsist erkeğin öfkesine ve yıkıcılığına maruz kalırken diğer yandan onu sahiplenme ve daha önce yaralayan&terk edenlerin yaptığını yapmamak üzere hareket eder. Tam tersi yol tutar: narsisti terk etmemek için görünmez bir yemin etmiş gibidir ve onun yaralarını sarmak ve iyileştirmek için kolları sıvamıştır.
Tamam Çok Abarttım Bir Süre İyi Davranacağım
Narsist erkek, partnerine korku, diken üstündelik, tedirginlik, endişe, huzursuzluk duyguları enjekte eder. Partner zaten bu duygularla ilerlerken suistimal ve psikolojik istismarın şiddeti çekilmez boyuta gelirse iki tarafın da görünmez akde attıkları imza bozulmaya yüz tutar: Artık dayanamıyorum, seni terk etmek zorundayım!
Durumun ciddiyetini anlayan narsist erkek pabucun pahalı olduğunu idrak eder. Telafi ve geri kazanma çabasıyla partnerine sevgi dolu, o ilişkinin en başındaki aşırı olumlu tutumla yaklaşır. Özürler diler, gerekirse yalvarır. Partneri yumuşayıp yelkenleri suya indirdikten ve ortada kaybetme korkusu atmosferi kalmadıktan bir süre sonra tekrar sıkıntılı sürece girilir.
Bir de Ben Terk Edemem
Narsist bir erkekle yaşamanın tüm dezavantajlarıyla yaşamaya alışılır: Maskülen bir erkek yerine kırılgan bir çocukla yaşamak, en ufak şeylerden kavga gürültü çıkması, suçlamalar, değer verilmemesi, öncelik olamamak, geleceğe yönelik güvensizlik. Kulağa ne kadar ağır geliyor değil mi? Bu ağırlık çekilmek için göze alınıyor. “O eski mutlu günlerimize döneceğiz” umudu, “bir gün düzelir” umudu ve beklentisi sürecin devamında etkili inançlar.
Zorluk ve yıpranmalara rağmen narsist partnerinin içindeki çocuğu gören kadın, bu çocuğun travmalara sahip, sakatlanmış, yalnız, bir başına, çaresiz, tek başına hayat yolunda sendeleyecek biri olduğunu görür. Kendinde sorumluluk hisseder; “öncekilerin yaptığını ben yapmamalıyım”. Bu durum bir nevi ihale bana kaldı ile eştir. Narsistlerle birlikte olan kişilerin ortak profiline baktığımda; suçluluğa yatkın, kötü insan olarak bilinmeme isteği ve bu uğurda kanıtlama çabaları, aşırı merhamet ve vicdani rahatsızlık bulunduruyorlar. Bu iyi görünen veçheler kendi mezarını kazmak için yeterli aletlere dönüşüyor.
Narsist Erkeğin Amacı için Kötülüğün Hizmeti
Yukarıda verdiğim bilgiler doğrultusunda gördüğümüz gibi kötü davranışlar sadece yapılmak için yapılmıyor. O kadar basit olduğunu düşünmek naifliktir. Bu kötülükler partneri paradoksal şekilde kendine daha çok bağlamak için kullanılan bilinçdışı stratejilerdir. İnsanoğlunda kendisine acı çektirene yanaşma ve onu kazanma dürtüsü mevcuttur. Bozuk olanı onarma ve iyileştirme ve bunu yapabilen kişi olma gururu mevcuttur. Yaptığı yatırımın gitgide artmasıyla beraber bu yatırımın boşa gitmemesi, bugüne kadarki emeklerin hiç olmaması için yoldan dönülmesinin doğru olduğunu bilse dahi dönmemek de dahildir.
Cefasını ben çektim, sefasını başkası mı sürsün!
Narsisizm, narsisistik suistimal, özgürleşme, güçlenme, kendine dönme yolunda olmak isteyenler aşağıda görseli bulunan online video eğitimime katılabilir, iletişim sayfamızdan İzmir’de yüzyüze terapi veya online terapi talebinde bulunabilir.