Narsistle Baş Etmen için Tüm Bilgiler

Narsisistik kişilik bozukluğu olan kişilerle yaşamak, aynı ortamı paylaşmak, evli olmak, ilişki yaşamak müthiş zorlayıcı ve yıpratıcı(yaşayanlar “Ahh hocam bir de bana sor!” dedi bile). Peki narsist bireylere karşı elimiz kolumuz bağlı mı? Asla. Bilinecek, yapılacak, uygulanacak birçok tutum ve yaklaşım var. Bilgi güçtür. Narsistler zeki, kıvrak, bilgili, akıllı, manipülatif kişiler. Bu konuda üstlerine yok. Maruz kalan kişiler ne kadar bilgisizce manipüle edilmeye o kadar açık. Bu sebepten ilk etapta kişi kendisini gerekli bilgilerle donatmalı. Güçlenmenin bir ayağı bu. Tek başına yeterli olmayan bu ayak aynı zamanda olmazsa olmaz ve ilk adım. Diğer ayaklar olan farkındalık yaşamak, içgörü geliştirmek, kendini tanımak, sebep-sonuç ilişkileri kurmak, duygusal okur yazarlık gibi gelişmenin ayakları için bire bir seanslarla çalışıyoruz. Narsist v Empat online kursumla da narsisizme karşı artık geri dönüşü olmayan gözdeki perdeleri kaldırarak kişisel gelişimimizde sekteye uğramayacak kıvama geliyoruz.
Bu makalede bolca bilgileneceksin, iyi okumalar!

Anlayış – Ortayolu bulma çabası Çalışmıyor

Hayvanlar koklaşa koklaşa insanlar konuşa konuşa, fikir ayrılıkları olabilir ama günün sonunda iletişimle uzlaşabiliriz, rahatsızlıklarımızı taleplerimizi birbirimize iletmeliyiz gibi klişe telkinler bir narsist söz konusuysa geçerli değil. Narsistlerle konuşulmuyor, diyalog kurulamıyor monolog düzeyinde kalıyor, anlaşmak için konuşmuyorlar ikna etmek ve kendi isteklerini kabul ettirmek için ter döküyorlar. Senin ne söylediğine canı gönülden dikkat kesilmiyor, anlamaya çalışmıyor. Kendi sırasının gelmesini bekliyor. İkna kabiliyetleri yüksek, ağızları iş yapıyor. Yeter ki onunla aynı fikirde ol, ona uyumlu ilerle; sorun çıkmaz. Bunun dışına çıktığında sessizlikle cezalandırma, şiddet, küsme, sevgi ve ilgiyi geri çekme gibi davranışlara yönelir. Özetle bir narsistle iki yetişkin stabil iletişimi kurulamaz. Tek taraflılık hüküm sürer.

Narsistle Narsistin Diliyle Konuşulmalı

Yukarıdaki başlıkta narsistle sağlıklı iletişimin mümkün olmadığını paylaşmıştım. Hiç mi iletişim/etkileşim kurulmayacak bu kişiliklerle!? Böyle hayat yaşanmıyor elbet. Bir narsistle nasıl konuşulur dersek cevap basit öz ve net: Kendi diliyle. Korku dili olan, korkutarak, tehdit ederek, gözdağı vererek ilişkilenen narsiste savunma yapmak, pasif pozisyonda kalmak işe yaramayacak bilakis onu daha da pervasızlaştıracaktır. Sakinliği, insaniliği olgunluk olarak değil zayıflık ve güçsüzlük olarak görür.

Pasif agresif, kırılgan, dolaylı, alttan, imalı, nükteli dili olan özellikle gizli narsistlerle yine onların diline benzer bir dil kullanılması şarttır. Bu kişiliklerle direkt iletişim tutmaz. Açık ve net dilden rahatsız olur. Kendisi böyle bir dil kullanamadığı için kullananı kötü addeder. Dobralığı patavatsızlıkla karıştırır. Kolaylıkla alınır. Kırılmak, üzülmek, güvenmekte üstüne yoktur. Böyle kişilerle birlikte yaşayanlar ne söyleyeceklerini önden defalarca düşünüp tartıp büyük hassasiyetle iletirler ya da hiç iletmezler. Anlamasını beklerler, davranış ve tutumlarla mesajlarını sergilerler, dile getiremezler çünkü dile getirdiklerinde karşılaştıkları tablo küsme, geri çekilme, ilişkinin bozulması gibi sonuçlar olduğu için bundan kaçınırlar.

Asla Değiştirmeye Çalışma!

Narsist kişilerle partner ya da eş olan kişilerin yegâne içine düştüğü hata: Düzelir mi, değişir mi, iyileşir mi? sorusunun peşine düşüp bunu sağlamaya çalışmak. Hem de bunu  bizzat yapmaya çalışarak, sorumluluğu kendinde hissederek yola koyulanlar en büyük hüsrana uğrayanlar. Haricinde terapiye gitmesine ön ayak olmak, ailesiyle işbirliği yapmak eklenebilir. Gerek kişinin kendisi gerek başkalarından destek alarak narsist bireyin değişmesini arzulamak beyhude kalmakta. Yıllarını bu uğurda heba eden kişiler “şimdiki aklım olsa aah ah” cümleleri kurmakta. Bu cümleyi kim bilir kaç kez duydum herhalde sayamam…

Yeni ve farklı bir bakış açısı sunuyorum şimdi. Narsist bireyler çocukluk çağında anne figüründen ayrışma/bağımsızlaşma girişimini yetişkinlikte partneri/eşi üzerinden gerçekleştirmeye çalışarak hayatta var olmaya çalışan kişidir. Birçok davranışı tamamen bu uğurda yapar. Onun bireyleşmesi için bu zorakidir. Partnerler bu uğurda yıpranan ve anlamlandıramadığı birçok tutuma maruz kalan araçlar olmakta. Hal böyleyken narsisti değiştirmeye, iyileştirmeye çalışmak karşılıksız kalır çünkü narsist bu şekilde kendini gerçekleştiremeyeceğini bilir. Onu bu şekilde kabul etmekten başka çaren yok. Bu, onun davranışlarına, suistimaline göz yum, katlan, kabullen demek değil. Onun bu şekilde hayatta var olabildiğini kabul et. Ama yok ben değiştirmek için mesai harcamaya niyetliyim diyorsan bol şans!

Narsiste karşı sakin kalabilmen için birkaç tüyo paylaşayım. Kışkırtıldığını, tuzağa çekildiğini, önce tepki vermen için ortam/zemin yaratılıp ardından verdiğin tepki için suçlandığını gözlemliyorsan bu bilgiler sana nefes aldıracak.

Narsistler çok usta duygu okuyucularıdır. Mikro ifadeleri görebilirler, ses tonu mimik gibi ayırt edici mini iletişim araçlarını fark ederler, ikna kabiliyetleri ve iletişim becerileri genellikle yüksektir. Uzun konuşmalar, bol argümanlı tartışmalardan kaçınmaya bak. Duygu içerikli diyaloglara girmemeye çalış. Özellikle korku duygunu gösterme. Senin zaaf ve hassas yönlerini bildiğini düşünüyorsan özellikle o noktalara oynadığı anlarda bunun farkına var ve “şuan benim x noktamla ilgili üzerime oynuyor ve benden reaksiyon vermemi bekliyor, bu tuzağa düşmeyeceğim” telkinini içinden kendine ver, gerekiyorsa ortam değiştir.

Narsistle Beraberken Terapi Neden Hayati?

Bir narsistle beraber olanların sıklıkla kendi aklını, hafızasını, gerçeklik algısını sorguladığını biliyorum. Şüphe, güvensizlik, paranoya, kararsızlık gibi duygu ve durumlar da sıkça eşlik ediyor. Bu tür belirti ve çıktılara yol açan başlıca suistimal etmenleri gaslighting, suçlama, duygusal – fiziksel şiddet, baskılanma, kontrol edilme, korkutulma, kabullenilmeme gibi tutumlar oluyor. Narsistler kıvrak, zeki, sinsi, akıl oyunlarına hakim, manilüpasyon tekniklerinde kendiliğinden yetenekli kişilikler. Onlarla beraber yaşamak survivorda yarışmakla eşdeğer. Bir farkla; asla kazanan olamayacağını bilerek bu şartlarda kalırsın.

Çetin ve stabiliteden uzak bu şartlarda yaşadıkça ruh sağlığın hasar görür. Sağlıklı düşünebilme yetin zayıflar. Duygularınla bağlantın kopabilir. Eskiden kolaylıkla gelen şeylerde artık iyiden iyiye zorlanabilirsin. Bu sebeplerden bir üçüncüye ihtiyaç duyulur. Objektif bakabilen, yol gösteren, ışık tutan, olanı olduğu gibi görebilmeni sağlayan, duygu ve düşüncelerine güvenebilmene vesile olan bir yoldaş hayat kurtarır. Gerek maruz kalınan tutumları saptayabilme ve ayırt edebilme gerekse de bu makalenin başlığı olan baş etme yöntemlerini öğrenerek hasarı minimumda tutmak sağlanır. Ayrılmak/boşanmak isteyen kişilerin güçlenmesi için çalışılabilir.

Narsiste Narsist Olduğu Söylenmeli mi?

Herşeyden önce kimseye ruh sağlığı profesyonelleri dışında teşhis koymak kimsenin haddine değil. Kaldı ki ruh sağlığı profesyonelleri dahi teşhislerde hassas davranmalı. Bunu bir kenara bırakırsak kişilerin partner- eşleriyle alakalı şüpheleri olabilir ve bu şüpheler çok bariz ortada olabilir. Altı dolu olan ve birçok belirtinin kabak gibi ortada olmasıyla birlikte belirtilerle yola çıkıp partnerlerine narsist olduğunu söyleyip söylememe konusu kafanı kurcalıyorsa çok kısa ve net bir cevapla bunu yapmamanı söylemeliyim.

Söylenmesi durumunda kabul etmeme, araştırarak bu konuda bilinç geliştirmesi ve manipülasyonlarını daha sistematik yapma riski, narsisistik kırılma yaşayarak ilerleyen süreçte suistimalin dozunun artması, öfke patlamaları, cezalandırmalar, onun da seni narsist olarak addetmesi gibi sıklıkla karşılaşılan karışık ve içinden çıkılmaz sonuçlar yaratır.