Narsistik Öfke – Narsistin Öfkesi
Narsistik yapıda olan kişiler öfke konusunda kontrolü sağlamada eksik olmakla birlikte hızlıca öfkelenirler. Girdikleri modu kısaca özetlersek “içinden kurt adam çıktı”, “o an o bambaşka biri oldu”, “insanlıktan çıkıyor, canavarlaşıyor”, “gözü döndü, gözü hiçbir şey görmüyor” gibi cümlelerle ifade edebiliriz. O an frenleri patlar ve kolayca kalp kırabilir, karşıdaki ne düşünür ne hisseder umursamadan orantısız şekilde öfkesini kusabilir. Bu tür durumlarda frenler bir nevi patlamıştır ve öfke kolay kolay dinmez. Dolayısıyla mümkünse ortamdan uzaklaşın, narsistle kesinlikle tartışmayın, ben doğruyum, ben haklıyım mücadelesine hele ki hiç girmeyin.
Narsist Neden Öfkelidir?
Narsistin öfkesi ne sizle ilgilidir ne de tam olarak kendisiyle. Elbette narsist öfkesinin sorumluluğunu almalıdır. Fakat sebep olarak erken çocukluktaki ebeveynlerin&bakımverenlerin tutumları büyük rol oynar. Ya çok büyük hasarlar vermişlerdir, ya çok fazla pohpohlamışlardır ya da ihmal etmişlerdir. Bu üçlüyü tek tek ele alalım:
- Hasar görmüş olan narsist yetersiz hissettirilmiştir, şefkat ve merhametten ziyade hor görülmüştür, sert davranılmıştır. Dolayısıyla tekmelenen bir köpek nasıl saldırgan olursa bu türden bir muameleye – tutuma maruz kalmış olan bir birey de öfkeli ve sitemli olacaktır. Fiziksel, psikolojik şiddete maruz kalan kişi öfke, ,nefret, kin, adaletsizlik, güvensizlik gibi duygularla doludur. Bu duyguları dış dünyaya -özellikle yakın çevresine- fırsatlarda atar. Bu negatif enerjilerle yüklü olan kişi baş edemez ve bir nevi paylaştıracak kurbanlar bulduğunda onlardan çıkarır.
- Pohpohlanan narsist tam bir prens ya da prenses olarak yetiştirilmiştir. Golden child denilen altın çocuk, tutulur, her istediği geciktirilmeden yerine getirilir, fırsatlar önüne serilir, yol açtığı hata&sıkıntıların sonuçlarını ödemez, görmezden gelinir. Bu tür bir tutumla gelişen çocuk kendisinin diğerlerinden üstün olduğuna inanacaktır. Düşünce ve davranışlarının kayıtsız şartsız doğru ve diğerleri tarafından görülmesi ve onaylanması gerekliliğini barındıracaktır. Ergenlik ve yetişkinlikte gerçek dünya onun beklentilerine uymayacaktır lâkin dünyanın onun etrafında dönmediği gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalacaktır. Kendisi onay bekleyeceği için göremediği zaman öfkelenmesi işten bile olmaz.
- İhmal edilen narsist daha çok gizli narsist yapısına evrilir. Çocukluğunda görülmemiş, duyulmamış, anlaşılmamış, varlığı ve değeri çok görüşmüş bireydir. Ebeveynleri ve yakın çevresi ihtiyaçlarını karşılamamış ve temel beklentilerini karşılamamıştır; nasıl olur da elin yabancıları karşılasındır ki? Bu tür bir durumu içten içe bilen narsist, bunu bilinç seviyesinde hatırlamasa, inkâr etse de bu beklentide davranışlar sergiler. Partnerine yönelik “beni destekleyeceksin haksız olsam da!”, “hiç beni desteklemiyorsun, savunmuyorsun” gibi cümlerlerle kendini ele verir. Kırılgan narsist de dediğimiz bu tipte zihin okuma gibi bilişsel hatalar da sıkça bulunur. Alıngandır ve bir çocuk gibi ihtiyaçlarının görülmesini talep eder. Çocukluğundaki ihmali yetişkinlikte telafi etmek ister; bunu da kendisi yapamaz, yakın çevresinden bekler. Hatalarının tolere edilmesini, eksikliklerinin örtpas edilmesini, sorumsuzluğunun görülmemesini bekler. Bunlar yerine getirilmezse öfkelenir. Daha başka birçok konuda, incir çekirdeğini doldurmayacak konularda da öfkesi hâkim olur.
Nerede ve Ne Zaman Olacağı Belli Olmaz
Narsistik öfke diğer öfkelerden bir anlamda farklıdır. Herhangi bir sebepten, anlamsız yere çıkabilir. Ne olduğunu anlamadığınız bir anda hakaretlere, küfürlere, aşağılamalara maruz kalırsınız. Suçlanırsınız ve “sizin yüzünüzden” tutumuna maruz kalırsınız. Normal şartlarda öfkelenen insan mantıklı ve geçerli sebepler öne sürebilir. “Bu beni çok kızdırdı”, “Damarıma bastın, bu konudaki hassasiyetimi biliyorsun” gibi açıklamalarla öfkesini bir yere kadar meşrulaştırabilirken narsistik öfke sizin anlam veremediğiniz bir anda patlak verebilir.
Haklıyım ve Haksızlığa Gelemiyorum
İnsanların geneli haksızlığa gelemez fakat narsist bireyleri incelediğimizde bu konunun onların kırmızı çizgisi olduğunu görürüz. Bir de bu durum kendilerini her şartta ve koşulda haklı görmeleriyle birleşince sapla saman karışır. Partnerleri ve diğer yakınları fikir ayrılığına girerse, farklı bir düşünceyi savunurlarsa vay hallerine. Hep haklı olan narsist öfkelenir, haksızlığa uğradığını da düşünürse işler karmakarışık haller alır. Kendilerini kurban olarak görürler, herkes hatalı ve kötüdür. Bir narsistin kendisine yapabileceği en büyük iyiliklerden biri “başkası da haklı olabilir, onun düşüncelerine katılmasam da saygı duyabilirim” mentalitesi geliştirmesidir. Birçok şey inançlara ve küçükken edinilen düşünce yapılarına sıkı sıkıya bağlanmaktan kaynaklanır.