Sürekli Geçmişi Düşünmekten Nasıl Kurtulabilirim?

Sürekli Geçmişi Düşünmekten Nasıl Kurtulabilirim?
Sürekli Geçmişi Düşünmekten Nasıl Kurtulabilirim?

Geçmiş her ne kadar geçmiş, gitmiş, bitmiş desek de gerek hala zihnimizde gerek kalbimizde günümüze gelebiliyor. Bu bizimle gelen anılar, olaylar, düşünceler, pişmanlıklar ve diğer duyguların hepsi çok da hoş olmayabiliyor. Bizi rahatsız ediyor ve istemsizce etkiliyorlar. Bu yazımızda sürekli geçmişi düşünmekten nasıl kurtulabilirim? sorusuna cevap vereceğiz.

Her Anı Mı, Yoksa Sınırlı Anıları Mı Hatırlıyoruz

Yaşınız kaç olursa olsun sayısız hatıra ve yaşanmışlığınız var. Fakat her anı, her günü, her deneyimi hatırlayamazsınız. Büyük bir kısmı hafızanızın derinliklerinde bekler ve hatırlanamaz. Hal böyle olunca akla ”peki neden bazılarını ise hiç unutmuyorum istemesem de?” gibi bir soru geliyor aklımıza. Hem de hiç hatırlamak istemeyeceğimiz şeyler olabiliyor. Güzel, hoş, mutluluk veren durumları hatırlamak varken neden kendimize kötü hissettiren, bazen üzen bazen öfkelendiren anılar ön planda ve durmadan zihnimize düşüyor? Bu soruya verebilecek cevaplar var.

Neden Sürekli Geçmişi Düşünüyorum, İçin İlk Yapılması Gerekenler

Sürekli geçmişe takılı kalıyorum diyen her bireyin durumu birbirinden farklıdır. Bunun sebepleri tespit edilmeli öncelikle. Örnek örnek anlatarak ilerlersek herkes kendinden bir şeyler bulabilir.

  • Sebep 1 -) ”Keşke şunu şu zaman şöyle yapsaydım, ona öyle değil de böyle söyleseydim” tarzı düşünceler.

Bu kısım sorunlarda genellikle özgüven problemleri görülür. Sınır koyma ve hakkını savunma, kendini ifade etmede eksiklikler mevcuttur. Geçmişteki yaşantıyı tekrar tekrar senaryolaştırarak tekrar yaşayarak fanteziler kurulur ve istenen/ideal senaryo tekrar rahatlatılarak haksızlığa uğramışlık, pişmanlık, eksiklik-yetersizlik bastırılmaya çalışılır. Fakat her zaman içimizi soğutmaz. Çünkü gerçek olan yaşandı ve bitti sonuç olarak içimize dert oldu. Kendimizi ikna edemediğimizde o anı tekrar tekrar bizi basar.

  • Sebep 2 -) Zihnimiz bizi korumak ve aynı tehlikeli duruma düşmememiz için kaygı yaratır.

Yaşamımızda bazı zamanlarda tehlikeli hatta yaşamımızın tehdit altında olduğu pozisyonlarda kalabiliyoruz. Bu anları zihnimiz ya enine boyuna kaydediyor ya da olayı hatırlamıyoruz fakat üstümüzde yine de yoğun hisler kalıyor. Korku, kaygı, panik, terör hali gibi zorlayan ve bunaltan hisler. Örneğin bir trafik kazası yaşadını ya da karşıdan karşıya geçerken araç son anda size çarpmak üzereydi ve kıl payı gerçekleşmedi. O olay yaşandı ve bitti fakat üstünüzdeki etkileri bitmemiş olabilir. Çünkü ölüme yaklaşmıştınız ve ilkel beyniniz en azından bir süre size ”dikkat et” sinyalleri yolluyor olacaktır. Bunu da zihninize olumsuz felaket senaryoları, aynı ya da benzer durumların görüntüleri gibi sunacaktır. Ne kadar can sıkıcı değil mi? Öyle de olsa amacı iyi: Sizi hayatta tutmak.

  • Sebep 3 -) Şuanki yaşamınız keyifli değildir, geleceğe yönelik umudunuz parlak değildir, geçmişe özlem duyuyorsunuz.

Dalıp gitmeler, andan kopmalar.. Bu tür bir sürekli geçmişi düşünmek boyutu rahatsız edici olmaktan çok kişideki özlem, hasret, güzel şeyleri tekrar yaşama arzusu gibi duygularla ilişkilidir. Şu an işler istediğiniz gibi gitmiyor olabilir, eskide kalan hoş sadalar, sohbetler, kahkahalar özleniyor ve aranıyor olabilir. Bu da anı yaşayamama ve geçmişte kalma yaratır. Her ne kadar rahatsız edici olmasa da fazlaca bu tür bir durumun içinde kalmak yaşamı inşa etmemize engel olur. Verdiği mesaj önemlidir: Şu an hayatın olmasını istediğin gibi değil, bir şeyleri değiştir!

  • Sebep 4 -) Eski defterler kapanmamış olabilir!

Özellikle ilişki ve evliliklerde geçmişte yaşanmış sorunlar en az bir tarafın içinde kapanmamış olabiliyor. Diğer partner ”yine aynı şeyi döndürüp açıyorsun”, ”takıldın, önümüze bakamıyoruz oldu bitti ne yapalım” gibi serzenişlerde bulunabiliyor. Örneğin kayınvalidenin geline söylediği, yaptığı davranışlar yer edebiliyor ve sürekli kafasında dönüp dolaşıyor. Bu tür durumlarda erkek, eşinin boş yere kendini üzdüğünü, yıprattığını düşünebiliyor, kadın anlaşılmadığını düşünüyor. Kapanmayan defter adını verdiğimiz bu durumları çiftlerin kendi arasında aşması pek mümkün olmuyor. Bir uzman desteğiyle neler yapılmalı, bu durumlar nasıl değiştirilir öğrenilmesi gerekiyor.

Daha birçok sebep bulunabilir, burada önemli olan siz kendinizi düşünerek benim aklıma gelen düşünceler neden geliyor, bana ne anlatmaya çalışıyor? gibi soruları kendinize sormanızdır. Diğer yandan geçmişte kaldığınız için kendinizi suçluyorsanız bunu biran evvel bırakın. Birçok düşünce zihnimize otomatik gelir. Kendinizi sıkıntıya sokmak istemezsiniz değil mi? Dolayısıyla bu tür geçmişle ilgili düşüncelerde kendinizi sorumlu tutmayın. Ne kadar onlarla ilgilenip uğraşırsanız o kadar içinden çıkamazsınız.

Sen de birçok kişi gibi Geçmişi düşünmekten nasıl kurtulurum? sorusunu soruyorsan yalnız değilsin. Anda kalmak ve yaşamın tadını çıkarmaktan alıkoyan bu durumla ilgili meditasyon, mindfulness, otohipnoz, stres faktörlerini minimuma indirmek, minimal yaşam gibi birçok öneri verebiliriz.

Son olarak eğer geçmiş seni çok zorluyorsa, düşünmekten ne yaparsan yap kendini alıkoyamıyorsan tek başına üstesinden gelemediğin yarım kalmış duygular ve yaşantılar vardır. Bir psikologdan destek alıp üstündeki etkilerini minimuma indirebilir hatta ortadan kaldırabilirsin.