Öfke Duygusu ve Öfke Kontrolü
Öfke temel duygularımızdan sadece biri. Belli başlı işlevleri var ve bizim için olmazsa olmaz. Hayatta kalmamızı sağlıyor ve bize ortada bir yanlış olabileceğinin sinyallerini veriyor. Fakat her şeyin fazlasının zarar olmasından mütevellit öfkenin de işlevsel olmayan – dozunun yüksek olduğu durumlar tat kaçırıyor. Öfke duygusu ve öfkemizi nasıl kontrol edebiliriz ile ilgili tüm detaylara değindiğimiz yazımızda birçok sorunun cevabını bulacaksınız.
Her Şeyden Önce Sebep Tespiti
Öfke muazzam kompleks bir yapı. Buraya sığdıramayacağımız farklı sebepten kaynaklanabiliyor. Akut yaşanan sorunlardan kaynaklı olabilirken, yeni birşey yaşanmamış olsa da geçmişten gelen ve biriken çözülememiş problemler doluluk yaratıyor ve öfkeye dönüşüyor. Bunun dışında bireyin geleceğe yönelik umutsuzluk ve karamsarlığı da sebep olabiliyor. Maddi sıkıntılar, borçlar, geçim sıkıntısı genellikle erkekleri etkilerken, manevi ve duygusal boşluklar kadınlarda öfke ve tahammülsüzlüğe(batma) yol açıyor.
Öfkenin altında ne yatıyor, bu öfke nereden geliyor hiçbir fikriniz yoksa bir psikologdan destek alarak öfkenin tespiti yapılmalı. Kaynakların nerede olduğu bulunduktan sonra çözümleme ve öfkeyi sağaltma süreci beraberinde geliyor.
- Öfke kontrolü için ne yapmalı : Öfke öncelikle kontrol edilmemeli, bu kulağa garip gelse de öfkeyi kontrol etmek demek işlemeden bastırmak demektir. Ki bunu da istemeyiz. Çünkü bastırılan ve işlenmeden geçiştirilen öfke kaybolmaz, kişinin ruh halini ve uzun vadede duygularını düzenleyememesine sebep olur. Uzun vadede sorunlar yaşanır, patlamalar meydana gelir. Öfke öncelikle makalemizin başında da belirttiğimiz gibi anlaşılmalı, sebeplerine dair makul seviyede farkındalık oluşmalı, ardından ortaya çıkmaması için önleyici önlemler alınmalı.
-
Öfke krizi nasıl geçer : Öfke ani ve şiddetli olduğunda o noktadan sonra dizginlemek hayli zorlaşır. Anlık olarak en etkili çözüm ortam değiştirme yöntemidir. Telefon konuşmasıysa konuşmaya devam etmemek(ilk etapta konuşma isteği olsa dahi), yüzyüze tartıştığımız biriyse onunla aynı ortamda kalmamak, çocuğumuzun yaptığı bir yaramazlık ya da taşkınlıksa ona maruz kalmamak için lavaboya, yatak odasına vb. gitmek gibi yollar seçilmeli. Hormonal olarak bedendeki reaksiyonlar çok uzamadan düşüşe geçer ve hararet giderek azalır. Zihinsel olarak daha uzun süreler zihni meşgul eden düşünceler, görüntüler devam edebilir.
Nefes kontrolü, enerjiyi bir eşyadan çıkarmak(boks torbası, yastığa bağırmak), gözleri kapatıp güvenli yere gitmek gibi teknikler bir yere kadar işe yarar. Tam kökten çözüm olmasa da ânı kurtarmak açısından kullanılabilir.
-
Öfke kontrolü için hangi bölüme gidilir : Öfke artık içinden çıkılmaz bir hal aldıysa, kişinin kendisi ve çevresindekiler artık zarar görüyorsa(psikolojik – fiziksel fark etmez) öfke problemi için psikiyatri, psikolog gibi mercilere danışılmalıdır. Psikiyatristler farmakolojik tedavi uygularlar. Öfkeyi yatıştırmak için belli başlı ilaçlarla öfkeyi kontrol altında tutmak amaçlanır. Psikologlar daha çok konuşma terapisi ve bazı metodlarla(EMDR, Hipnoz gibi) ilaç dışı terapilerle öfkeyi çalışırlar. Öfkenin hafiflemesi bir görüşmede de olabilirken bazı bireylerde bir süreç de alabilmektedir.
-
Tahammülsüzlük neden olur : Birey depresifse, yaşam gidişatından memnun değilse, mutsuzsa, stres ve problemlerle başa çıkmakta yorgun düşmüşse çevresinden gelen uyaranlara karşı daha tahammülsüz olabilir. Reaktif ve verilmesi gereken tepkilerden çok daha üst perdede tepkiler verebilir. Sorumlulukların fazlaca olması da büyük etkendir. Kişi omuzlarında taşıdığı yüklerden dolayı bıkkın, tükenmiş bir ruh hâlinde bulunabilir. Etrafındakileri kırar, üzer, tepkilerini kontrol etmekte zorlanır.
Öfkenin Sorumluluğunu Almak
Eğer öfke kontrol probleminiz varsa, dizginleyemiyorsanız kuvvetle muhtemel bu enerjiyi en yakınlarınızdan, nazınızı çeken insanlardan çıkarıyorsunuz. Sonradan pişman oluyorsanız belki de verilmemesi gereken dozda bir tepki verdiniz ve bunun suçluluğunu yaşıyorsunuz. Sizi seven ve değer veren insanlar sizi alttan alabilir fakat bu kırılmadıkları anlamına gelmez. Bu durumun kısırdöngü halini almaması ve sürerli olmaması için sinirlilik halinizin üzerinde er geç kontrol sağlamanız gerekir. Anne, baba, kardeş, evlat, dost hiç kimse sizin agresyonunuzu çekmek zorunda kalmamalı.
Öfke duygusunu çalışmak hem çok zor değil hem de edinilen farkındalıklarla keyifli bir hale dahi gelebiliyor. Altında yatan sebeplere vakıf oldukça üstündeki kontrol hissi artıyor. “Eskisi kadar sinirli değilim”, “Artık hemen parlamıyorum” gibi cümleleri duymak mümkün oluyor. Sosyal ilişkilerde insanlar birçok sorunu tolere edebiliyor fakat agresif davranışlar, patlamalar, öfkeli çıkışlar insanları korkutuyor ve güvende hissetmemelerine sebep oluyor. Dolayısıyla ilişkilerde öfkenin ehlileştirilmesi hayati öneme sahip oluyor.