Narsisistik kişilik bozukluğu bulunan kişiler yoğunca manipülatif, yönlendirici, baskıcı ve çıkarcı olabiliyor. Diğer bireyleri kendi emelleri ve menfaatleri için suistimal etmekten imtina etmiyor. Hatta ötekilerin varlığından beslenip kendi enerjisini böyle ayakta tutuyor. Bir nevi vampirlik. Narsist bireyle yaşayan kişilerin enerjisi düşük, hayattan keyif alamayan, depresif belirtiler gösterdiğini de biliyoruz. Bu yazımda narsistin tuzağına düşmemek için ne yapmalı buna odaklanalım.
Narsisizm Hakkında Bilgilenmek Şart
Herşeyden önce ilk yapılması gereken şey neyle karşı karşıya olduğunu yani neyle savaştığını bilmen. Narsistler çeşitli manipülasyon ve özellikle gaslighting gibi psikolojik saldırılarla diğerlerinin akıl sağlığını bozunuma uğratabildiği için kendini sorgulaman ve hatayı kendinde araman, narsisti aklamaya yatkın olman muhtemel. Bunları ekarte etmen için önce narsisizm hakkında bilgilen, kendini donat, manipülasyon çeşitlerine hakim ol ki uygulandığında ayırt et. Bu hem kendi ruh sağlığını koruyabilmen için gerekli hem de neye maruz kaldığını ayırt edebildiğinde durumun narsistle alakalı olduğunu kavraman rahatlatıcı. Bu alanda youtube videolarım yüzlerce kişiye faydalı oldu. Videolarla ve buradaki blog yazılarımla başlayabilirsin.
Kendilik Algını Geliştir
Narsisistik istismar ağına düşen kişilere baktığımda bağımlı, fedakar, kendini geri planda tutan, terk edilme korkuları olan, anaç kişiler olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yüzlerce kişiyle çalıştım ve en sık gördüğüm özellikler bunlar. Baktığım zaman bu kişiler kendilerine yatırım yapmayan, bir ötekiyle var olan, fedakarlık üzerine kurulu ilişkilenme geliştirmiş, yer yer partnerine yapışık kişiler.
Bu tür bir kişilik yapılanması narsistlerin iştahını kabartır. Kolayca ele avuca alabileceklerini düşünürler ve gerçekten de kendilik bilinci gelişmiş kişilerden uzak dururlar çünkü istediği gibi şekillendiremeyeceğini, “adam edemem”, “yola getiremem” endişesi barındırırlar ve hedeflerinde daha çok üstte yazdığım özellikleri barındıran kişiler vardır. Güçlen ve Geliş! mottom tam da bu sebepten var. Kurtarıcı aramak yerine bir an önce kendi zaafiyetlerini keşfet ve çözümlemeye başla. Bu konuda destekçi olmaya devam ediyorum.
Geçmişini Çalış – Özellikle Aile Yaşantın
Narsistlerin hedef kitlesindeysen sevgi, ilgi, önemsenme, değerli hissetme gibi duygulara aç olabilirsin. Bu duygulardan mahrum kalmış, ihmal edilmiş olabilirsin. Bunun kaynağı da başat olarak aile oluyor. Geçmişteki yaşantılarının üzerindeki etkisini etüd etmen büyük fayda sağlar. Aile dinamiklerine, aile öyküne hakim olman, mümkünse anlamlandırman ve kabulün zaafiyetlerinde sağaltım sağlayıp savunmasızlığın üzerinde elinin güçlenmesini sağlayacak.
Örneğin; babası küçük yaşta vefat etmiş olan biri güvendelik, sahiplenilmek, kapsanmak, otorite altında olmak, beğenilmek gibi duygulardan yoksun kaldı diyelim. Bu duygulara karşı zaafiyet varsa bunları vaad eden birine karşı gardı düşük kalabiliyor. Özellikle narsisistik kişilik bozukluğu bulunan bireyler kişilerin bu eksikliklerini suistimal etmede ustalar. Narsist, ilişkinin başlarında bolca verdiği bu duyguları, ilişkinin ilerleyen evrelerinde tam tersine çeviriyor.
Merkeze Koyma Davranışın Varsa…
İlişkilerinde kendini partnerine adadığını gözlemliyorsan, “bir o olsun gerisi önemli değil” diyerek tüm sosyal ve aile dahil ilişkilerini minimuma indiriyor ya da bitiriyorsan, odak noktan partner oluyor ve sürekli onu düşünüp onunla iletişimde kalmak gibi bir yol izliyorsan başlı başına bu durum bile narsistin işine gelir. Onun istediği de bu. Duygusal yatırımının tamamını tek bir kişiye yaparsan tüm dünyan da o kişi haline geliri. Bir taraftan göze tatlı gelse de içinde risk de barındırıyor. Kendini kaybetmen ve ona bağımlı hale gelmen için en uygun zemin.
Yazım sana fayda sağladıysa blog sekmesinden narsisizm ile ilgili diğer yazılarıma da ulaşabilirsin. Sevgiyle kal!