Çiftler severek başladıkları evlilik süreçlerinde birçok problemle karşı karşıya olabiliyor. Partnerlerden birinin ailesine fazlaca düşkün olması ve diğer partnerin bundan rahatsızlık duyması sık görülen bir evlilik sorunudur. Genellikle erkek bireyin ailesine düşkünlüğü görülür. Elbette bazı durumlarda kadınların da kök ailesiyle aşırı şekilde temasta olması da söz konusudur. Eşim ailesinden kopamıyor, çok fazla görüşmek istiyor, tatillerde hep ailesine gitmek, beni de götürmek istiyor, gitmeyince kızıyor, sinirleniyor, suratı düşüyor, küsüyor, modu düşüyor, aramıza yansıyor” gibi cümleler sizi anlatıyorsa yazımızı okumaya devam edin.
Eşim Ailesine Çok Düşkün
Hepimizin ailesi değerli. Birçoğumuz için de dünyada aile en önemli yapı. Bağlar, duygular, yaşanmışlıklar, anılar. Bizi birbirimize bağlayan çok şey barındıran kurumdur aile. Aile bağlarımızın kuvvetli olması da psikolojik anlamda bizi destekleyen, güçlendiren istediğimiz bir durumdur. Fakat herşeyin fazlası zarar olduğu gibi aile ilişkilerinde de aşırılıklar yıpratıcı ve yorucu olabiliyor. Özellikle evli çiftlerde eşlerden biri ailesiyle fazlaca zaman geçirmek istiyorsa, bayramlarda hep kendi ailesine gitmek istiyorsa, eşinin duygu, düşünce ve isteklerini göz ardı edip kendi istekleri doğrultusunda dayatmalar sunuyorsa problemler baş gösterebiliyor. Bireyler kendileri bunu fark etmiyor fakat eşler dışardan bunu daha rahat görebiliyorlar. Anlatmaya çalışsa dahi bir dirençle karşılaşıyorlar. Dolayısıyla duyulmuyorlar ve anlaşılmıyorlar. Abarttıkları düşünülüyor, ”sen taktın anneme!” gibi duvar cümlelerle-tepkilerle karşılaşıyorlar. Çaresiz ve üzücü duygularla baş başa kalıyorlar.
Eşlerin Telkinleri Durumu Daha da Kötüleştirebiliyor
Eşi ailesiyle çok içli dışlı olan bireyler bu durumdan dolayı rahatsızlıklarını eşleriyle paylaşabiliyorlar. Bu durum tekrar tekrar ve tartışma boyutuna varabiliyor. Çiftin kendi arasında bir sorun olmasa da aile probleminden dolayı huzur kaçabiliyor. Bu noktada bir taraf sıkılmış, bunalmış hissederken diğer taraf kendini anlatamadığını, eşinin problem olarak görmediği için depresif ve mutsuz hislerle boğuşuyor. Bu tür içinden çıkılmaz seviyelere gelmeden çiftin bir uzman desteği alması gerekir. Çünkü konunun tekrar tekrar konuşulması ve çözüme kavuşturulmaması soğukluk yaratıp itinme gerçekleştirebilir. Aranın daha da açılmasına evrilebilir. Bu durumu uzman bir psikologla değerlendirmek faydalı olacaktır.
Kök Aile Probleminde Uzman Seçimine Dikkat
Partnerlerden birinin ailesiyle yakınlığı problemi hassas ve kuvvetli direnç gösteren bir problemdir. Birçok evlilik sadece bu sorundan bitmekte, bitmese de huzursuz bir evlilik olarak devam etmektedir. Bu konuyu alanında uzman ve yeterli sayıda vaka görmüş, bu konuda deneyimi olan, aile ve çift terapisi eğitimi almış bir psikolog ile değerlendirmeniz gerekir. Doğru uzman ve yaklaşımla evlilikler kurtulmakta. Bu soruna birçok koldan yaklaşarak kitap önerileriyle, çiftlerle tek görüşmelerle, psiko eğitimle ve çiftin duyguları göz önünde bulundurarak bu sorun ortadan kaldırılıyor.
Adliye İlk Seçeneğiniz Olmasın
Evli çiftlerde kök aile problemi yıpratıcı ve seneler boyu çözülmemiş olarak gündemde olabiliyor. Bu noktada şikayetçi olan partner boşanma yolunu seçmek zorunda kalabiliyor. İlk etapta bir aile danışmanı – psikolog ile görüşmeden boşanma kararı alınmasını önermiyoruz. Birçok çift severek evleniyor ve aslında aralarında büyük problemler de olmuyor. Bu sebeplerden boşanmak çaresizliğin sonucunda mecburi bir seçenek olarak yer buluyor. Fakat ardından pişmanlık, üzüntü gibi duygular ortaya çıkıyor. Uzman desteği almadan boşanmak, hele ki çocuk da varsa ani alınmış bir karar olur. Boşanmanın gerçekleşmesi daha hayırlı ve uygun olsa bile bunu her boyutuyla bir uzman dahilinde değerlendirmek süreci kişiler için daha kolay geçirmeleri için faydalı olmakta.
Bireyler Neden Ailelerine Bağımlı Olmakta
Eşlerinin neden bu kadar ailelerine bağımlı ve onlarsız yapamadığını düşünüp bir sonuca varamayan kişiler için şunu söyleyebiliriz ki bunun altında birçok temel faktör var. Örneğin eşinizin annesi geçmişte çocuğuna çok fazla hizmet ettiyse, hayatını kolaylaştırdıysa eşiniz annesine karşı büyük bir minnet hissedebilir. Diğer yandan ailesi pasif agresif tutumlar sergilediyse eşiniz en ufak bir hayırı diyemez, karşı koyamaz. Annelikle büyüklükle korkutulabilir. Küçüklükten itibaren de bunlara maruz kaldıysa varın gerisini siz düşünün. Zordur bu durumlar. Siz eşinize bunları anlatamaz, farkındalığına getiremezsiniz. Öyle ki günde 3-5 kere telefonla ailesiyle konuşup bunu normal kabul eden, hiçbir sıkıntı görmüyorum diyen birçok kişi var. Eşler bu noktada çaresiz kalıyor. Psikolog bu tür durumları eş ile çalışıyor ve değişime ön ayak oluyor.
İzmir’de Evlilik-Çift Terapisi
Uzman ve deneyimli kadromuzla bireysel, çocuk, ergen terapisinin yanında aile, evlilik ve çift danışmanlığı hizmeti veriyoruz. Yüzlerce danışan memnuniyeti ile ilişki, evlilik problemlerinde çiftlerimizin yanında oluyoruz, sıkıntılarını göz ardı etmeden önlerine bakabilmelerini sağlıyoruz. Problemler hallolmadan çiftler huzurla güvenle ileriye umutla bakamazlar. Kök aile sorunu ciddi bir problemdir ve evliliği içten içe yıpratan, gerilim yaratan durumların başında gelir. Birçok çift bu sorunu yaşamaktadır. Eğer siz de bu tür bir sorunla karşı karşıyaysanız çözümsüz olmadığını bilin ve uzmanlarımızdan destek almak için bizlere ulaşabilirsiniz. Kurumumuz 3 farklı şubede İzmir’de birçok kolda psikolojik destek vermektedir.