Özgüven, kişinin kendine olan güveni, yeterlilik algısı, kendini kabul etmesi olarak özetlenebilir. Çocuğunda özgüven eksikliği gözlemleyen ebeveynler bunu nasıl geliştirebileceklerine yönelik bilgi ihtiyacı duyuyorlar. Bu yazımızda “Çocuğumun özgüvenini nasıl geliştirebilirim?” , “Çocuğum çok özgüvensiz, nasıl gelişir?” sorularına cevap verdik.
Her şeyden önce özgüven çok dalgalı bir veçhedir. Kısa zamanlarda bile büyük düşüşler ve yükselişler gözlemlenebiliyor. Bunun yanında kişilikle alakalı içedönük bireylerde görece özgüven düşük algılanabilirken dışa dönük bireyler için “özgüvenli, kendiyle çok barışık” gibi yorumlar yapılabiliyor. Özgüven için anne babaların dikkat etmesi ve uygulaması gereken durumlar varken uzman bir pedagog ile birlikte çocuğun özgüven sorunu da çalışılarak kısa vadelerde gözle görülür değişimler sağlanıyor.
Anne ve Baba Tutumu Kritik Nokta
Erken çocukluk döneminde özellikle 0-6 yaş arasında çocuğun arzuları, beklentileri, varlığı ne derece karşılanıyor ve nasıl karşılanıyor her şeyden önce özgüven üstündeki etmen budur. Eğer çocuğa bir birey gibi muamele gösterilirse, duygu ve düşüncelerini paylaşmasına müsade edilirse, öfke anları hasarsız atlatılırsa, örselenmezse, yaralanmazsa özgüven gelişimi sağlam olacaktır. Bu noktada ebeveynler&bakım verenler çocuklarının özgüveninin gelişimi üstünde yapıcı da olabilir yıkıcı da. Dikkat edilmesi gereken husustur.
Anne ve Babanın İlişkisi
Çocuğa yönelik tutumun yanısıra anne ve baba kendi arasında sükunetli, huzurlu, stabilse çocuk bu güven ortamından beslenecek ve kendisi de özgüvenli olacaktır. Fikir ayrılığı ve çatışma yaşayan ebeveynlerin bu tür problemleri çocuklar yokken kendi aralarında halletmesi önerilir. Birden fazla çocuğun olduğu hanelerde ebeveynler bilerek ya da bilmeden kardeşler arasında tutum farklılığı yapıyorsa bu da çocuğu yaralar. Her çocuğa aynı objektiflikte muamele edilmesi şarttır.
Anne ve babanın arasında sevgi bağı varsa, birbirlerine saygıyla ve en azından asgari seviyede kişiliklerine seviyeli tutumlara yaklaşıyorlarsa çocuk/genç bunu gözlemleyecektir. Kendi arkadaşlık ve romantik ilişkilerine de yansır anne babasının ilişkisi. Diğer yandan baskın bir ebeveyn figürü varsa, korkuyla ve sindirmeyle eşine yaklaşıyorsa genç de bunu içselleştirebilir. Örneğin baskıcı, sert, eleştirel bir anneye sahip erkek genç çocuk, karşı cinse karşı çekingenlik geliştirebilir. İlk aşkı olan anneden kabul görmeyen erkek, hemcins yaşıtlarından da benzer bir tutumla karşılaşma ihtimalinden dolayı geri durabilir.
Akranlar ve Sosyal Yaşam Aileyi Takip Eden Unsurlar
Çocuk eğer okul öncesi dönemi en az sorunla atlatarak 7+ yaşa geçtiyse okul – sosyal yaşamına kendinden emin başlayacaktır. Çocuklar kreş, anaokulu, ilkokul gibi ortamlarda gerek öğretmen – müdür gibi otorite figürleriyle gerek akranlarıyla sosyal ilişkilerinde özgüvenlerini pratik edebiliyorlar. Özgüven yazımızın başında da belirttiğimiz gibi hızla artan, hızla da düşebilen bir fenomen. Her ne kadar dış dünyada özgüvenin gelişimi mümkün olsa da çocuğun ilk dünyası demek olan anne ve baba faktörünün önemini tekrar hatırlatmak isteriz.
Zorbalık, özellikle ilkokul çağından sonra ortaokul ve lise dönemlerinde sıklıkla görülen akranların birbirine uyguladığı psikolojik şiddettir. Özgüveni direkt ve hızlıca düşürebilen zorbalık, eğer genç içe kapanık, duygularını pek paylaşmayan, derdini sıkıntısını anlatma alışkanlığı geliştirmemiş gençlerde içe atarak problemin çözülememesi ve büyümesine yol açabilmekte. Bu yüzden ergenlerle mutlaka periyodik olarak herhangi bir sorunları olup olmadığıyla ilgili konuşulmalı, ruh halleri ve psikolojik durumlarıyla alakalı gözlem yapılabilir. Herhangi bir şüphe halinde psikolog desteği alınabilir.
Özgüven Tek Başına İrdelenmemeli
Psikolojik danışma görüşmelerinde özgüven sorunu olan bireylerde bu sıkıntının yanında belli başlı sorunların varlığını gözlemleriz. Başat olarak öz değer algısı düşük, yapamam – edemem tarzı öz yeterlilik algısı düşük, ya sevilmezsem ya hata yaparsam gibi başarısız olma korkuları yoğun. Bu tür kaygılar ve öğrenilmiş çaresizlik temaları seans odasında çalışılır ve zamanla geliştirilir. Çocuk ve gençlerde benlik algısı zaman içinde oturur. Kendilikleri ve dünyadaki yerleriyle alakalı bilinçlenmelerine çeşitli metodlarla yardımcı olunabilir. Hikayeler, masallar, dışa vurumcu terapiler, konuşmak, yazmak başlıca tercih edilen yöntemlerdir. Çocuğun kendisiyle barışık olması dış dünyaya karşı da barış sağlaması anlamına gelir. Özgüven, bunu mutlaka takip edecektir.
Direkt Telkinlerden Kaçının
Çocuğunuzun eksik ya da yapamadığı, geri durduğu aktivitelere yönelik ufak da olsa baskı, itekleme yapmayın. Burada yüreklendirmeden bahsetmiyoruz, çocuk endişeliyken sizin “bir şey yok ne var bunda” tarzında cümleleriniz oluyorsa ters teptiriyor. Herhangi bir aktiviteyi küçük parçalarla öğretmeniz daha doğru olacaktır. Hatta mümkünse önce sizin rol model olarak yapmanız çok daha verimli olur. Eğer çocuk – ergen alanında psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunuzu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçip profesyonel destek alabilirsiniz. Online seanslarımız devam etmektedir. İzmir’de yüzyüze seanslarımız olmaktadır.