Bu Yazımda Neler Öğreneceksin;
- Çocuğumda dikkat eksikliği ve hiperaktivite olduğunu nasıl anlarım?
- Neden Hastalık Değil de Bozukluk?
- Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Tedavisi
- Ebeveynler Önce Kendilerine Odaklanmalılar
- Çocularda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu İçin Hangi Uzmana Başvurmalıyım?
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu çocukluk çağının en sık görülen psikiyatrik problemlerinin başında gelir. Çocuğun kendisinin yanında, aile, öğretmen, arkadaşları da belirtiler sonucunda zorlanabilir. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna sahip çocuğu bulunan ebeveynler ”neler yapacağız” sorusuyla çocukları için ellerinden gelenin en iyisini yapma eğilimindeler. Kim çocuğunun iyi ve sağlıklı olmasını istemez ki? Bu durum sonucunda kafalarda birçok soru işareti oluşabilir; DEHB nedir? Belirtileri nedir? Çocuğuma nasıl yardım edebilirim?
DEHB’nin zorluklarını bilmek çocuğun için en iyi yardımı almanı sağlayacaktır. Birçok psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi dikkat eksikliği ve hiperaktivitede de farkındalık önemlidir. Bu yazımda çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ile ilgili temel bilgilere erişeceksin.
Çocuğumda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Olduğunu Nasıl Anlarım
Birçok anne baba internetten ve kulaktan dolma bilgilerle DEHB hakkında birçok bilgiye erişiyor (doğru-yanlış). Çocuğunda DEHB olup olmadığını hâliyle merak ediyor. Bu noktada sana en can alıcı kıstaslarla yardımcı olmaya çalışacağım.
Çocuğun derse başlamada olması gerekenden fazla problem yaşıyor mu? Burada ”olması gereken” ibaresini bilinçli kullanıyorum çünkü çocukların neredeyse tamamına yakını zaten derse – ödeve oturmaktan keyif almıyor. Fakat buradaki ayrım şu; bu direnç haddinden fazla mı? Çocuğun ödevin yapılması gerektiğini bildiği hâlde oturamıyor mu? Bu soruların cevabı evetse bu önemli göstergelerden biri.
Ödeve – derse oturdu diyelim. 3 sayfalık bir ödevin yapılması gereken normal süre 30 dk. diyelim. Çocuğun 30 dkda yapılması gereken ödevi 1.30 saatte zar zor bitiriyorsa bu da bizi düşündüren belirtilerden biri. Özellikle anne-baba başında değilken, yani kendi başına kaldığında yapılması gereken aktiviteleri başlatmak ve sürdürmekte problem yaşıyorsa dikkat eksikliği olabilir diyoruz.
Gelelim hiperaktiviteye. Adı üstünde hiper – aktivite. Beklenen hareketlilikten fazlasını göstermesi durumu. Burada bahsettiğimiz hareketlilik enerjisinin fazla olması ya da şımarıklıktan dolayı değil. Beyindeki nörololik bir farklılıktan dolayı çocuğun büyük oranda elinde olmayan içsel ve ”kıpırtı” hali. Buna dürtüsellik dediğimiz ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite ‘deki sosyal ilişkileri bozan, çocuğun diğer insanlarla ve çevresiyle uyumunu baltalayan durum da eşlik edince mevcut problem daha da sıkıntılı bir hâl alıyor. Bozukluğun bu kolu bir kesim insan tarafından eleştirilebiliyor. ”Çocuk bu tabii ki şımaracak”, ”Çocuk dediğin hareketli, enerjik olur”, ”Siz hiç çocuk olmadınız mı” gibi sığ eleştirilerle yaklaşabiliyor. Ben bu kimseleri hayatında hiç hiperaktivite bozukluğu olan çocukla bir arada bulunmamış, rahatı yerinde kişiler olarak tanımlıyorum. Empatiden yoksunlar ve bu problemden muzdarip insanlarla karşılaşıp konuşmaları gerekiyor…
Çocuğunda dikkat eksikliği ve hiperaktiviteden şüphelenenler ayrıca çocuğu okul çağındaysa sınıf öğretmeni ve diğer öğretmenlerle bu durumu konuşabilir. Çocukların günün büyük bölümünü sınıf ortamında geçirdiği için öğretmenlerin rolü bu bozuklukta kilit rolde. Peki öğretmenin bu konu hakkında bilgisi yoksa ona ne diyeceksin?
- Dersi dinlemedeki durumu ne? Kolayca anlatılanlardan kopup dalıp gidebiliyor mu? İlgisiz ve uykulu görünüyor mu?
- Sınıfta diğer öğrencilerden görece daha sık olarak eşyalarını, bir şeyleri unutabiliyor mu?
- Oturması gereken zamanda izin almadan kalkıp dolaşıyor mu? Kuralları kolaylıkla egale edip kendi isteğince hareket ediyor mu?
- Yerinde otursa dahi ayakları, elleri kıpır kıpır mı?
- Konuşma ihtiyacı çok mu?
- Diğer arkadaşlarının sözlerini bitirmeden kesiyor mu?
- Öğretmeni bir soru sorduğunda bitirmesini beklemeden cevap veriyor mu?
Not: Bu tür belirtilerin hepsi bir arada bulunmak zorunda değil. Bazı çocuklarda sadece dikkat eksikliği, bazılarında sadece hiperaktivite, diğer kısımdaysa bileşik tip dediğimiz iki kolun birden bulunması söz konusu. Yukarıda madde olarak sıraladığım ve öğretmenlerden alınabilecek bilgiler doğrultusunda kafalardaki soru işaretleri bir nebze giderilebilmekte.
Çocuğun bebeklikte bütün ihtiyaçları tam olarak karşılanmasına rağmen huzursuz ve ağlamaya çok açık mıydı? Bebeklik döneminde dikkat eksikliği belirtileri için daha detaylı yazım mevcut, ilgileniyorsan okumalısın.
Duygularını kontrol etmekte zorlanır mı? Ülkemizde maalesef DEHB sadece dikkat ve hiperaktiviteden oluşuyor sanılmakta ve duyguların bozukluktaki önemli rolü göz ardı edilmekte. Ben bu alanda çalışan bir uzman olarak bu konuya ayrıca önem atfedip değerlendirmeye ilk sıralarda alıyorum.
Kolayca sinirlenebiliyor mu? Kolayca kışkırtılabiliyor mu?
Bu başlık altında başlıca yardımcı konulara değindim. Daha detaylı bilgi almak istersen diğer makalemden de faydalanmanı isterim.
Neden Hastalık Değil
Çünkü bu bir hastalık değil. Hastalık, belli bir tedavisi olan, iyileşebilen, ortadan kalkma ihtimali olabilen patolojilerdir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivitede ise tedavi planları olsa dahi bu yaklaşımlar – ilaç dahil- bozukluğu ortadan kaldırma amacıyla değil belirtileri kontrol altında tutmak ve yaşam kalitesini artırmaya yöneliktir. Bu noktada seni uyarmak istiyorum; dikkat eksikliğini tedavi ettiğini söyleyen hiçbir kişi/kuruma güvenmemen. Bu oluşumlar etik değil. Dünyada şu an bu bozukluğun kesin – net bir tedavisi mevcut değil. Kaldı ki hâla etiyolojisi bile net değil. Çalışmalar artan farkındalıkla tüm dünyada devam etmekte.
Otizm nasıl bir bozukluksa ve genetik farklılıktan kaynaklandığı bilinip ”iyileştirilmesi gereken bir rahatsızlık” olmadığı kabul edilmişse -ki böyle bir cümle hem otizmli bireye hem ailesine büyük terbiyesizlik etmek demek olur- DEHB de bir hastalık değil bozukluktur. Bununla yaşamayı öğrenmek gerekir. Elbette bunu olduğu gibi kabul edip elimizi kolumuzu bağlayarak beklemiyoruz. Çok çeşitli yaklaşımlar, sağaltım girişimleriyle hayatı daha kolay bir hâle getirebiliyoruz.
Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Tedavisi
Çocuğumda dikkat eksikliği ve hiperaktivite var; tedavisi için ne tür yaklaşımlar var?
İlaç tedavisi; özellikle ilk andan itibaren teşhisi koyan çocuk psikiyatristleri ilaçla tedavi modelini seçmekte. İlaç belirtileri belirli kısa bir süre için yatıştırmakta ve gözle görünür oranda sağaltabilmektedir. Tedavi etmez, uzun soluklu olarak ortadan kaldırma gibi bir efektifliği yoktur. Sık görülen yan etkileri mevcuttur ve zaman zaman ilacın kesilmesine kadar varabilmektedir. İlaç kullanan çocukların kesinlikle tek başına ilaç tedavisiyle ilerlemesi taraftarı değilim. Yeterli de değildir zaten.
Davranış terapileri; DEHB genel itibariyle davranışlardaki problemlerden kaynaklandığı ve belirli yaşlara kadar çocuklarda bilişsel çalışmaların faydalı olmadığı anlaşıldığı üzere en etkili terapi yaklaşımlarından biri davranışçı terapilerin kullanılmasıdır.
Anne – Baba Eğitimi; Dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi olan çocukların tek başına mücadele etmeleri imkansız. Kendilerinde ne olup bittiğini dahi bilmiyorlar. Çocuklardan öte yetişkinlerin çoğu bile bunun farkında değil. Bu noktada anne ve babaların eğitilmesi, bilinçlenmeleri, çocuklarına nasıl davranmalılar, nasıl yaklaşmalılar, genel tutumları gibi başlıklarla ebeveynlerin donanması şart.
Beslenme; Ne yeyilip içileceği, nelerden uzak durulacağı ebeveynlerin muhakkak ilgi alanında olmalı. Artık belli maddelerin dikkat eksikliği ve hiperaktivite yaptığına dair kesin kanıtlar mevcut. Vücudumuzda bulunması gerekenler? Bunları önemsiyorum ve bakım verenlerin de önemsemesini gerekli görüyorum. Çok güzel sonuçlar, değişimler görüyoruz.
Ebeveynler Önce Kendilerine Odaklanmalılar
Anne babaların çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu üzerinde doğrudan bir etkisi olmasa da, dolaylı olarak bozukluğu şiddetlendirme ve azaltma rolleri var. Hemde önemli bir oranda. Öyle ki çocuğun sadece eğitim hayatı ya da çocukluk dönemi değil, bütün hayatı boyunca edinebileceği başarılar veya tam tersi durumlar da ebeveynlerin bilincine ve yaklaşımlarına bağlı
Ebeveynlerin rolü bu denli kritik olunca, tedavi süreci ve çocukla iletişim için onları işin içine katmak kaçınılmaz. Zaten yaşı belli bir seviyenin altındaki çocuklarla DEHB çalışmak mümkün değil. Ailelerin çocukları için destek alma niyeti varsa bu bilgileri göz önünde bulundurmaları yararlarına olacaktır. Anne-baba ve çevredeki diğer yakın kişiler dikkat eksikliği ve hiperaktivite hakkında ne kadar bilgili ve farkındalık sahibi olursa işimiz o kadar kolay oluyor. Hem çocuk hiç tatmadığı hayat keyfine erişiyor, hem ilişkileri daha sağlıklı kurulmuş oluyor hem de çevresi gözle görülür kazanımları fark ettikçe onlar da daha yapıcı davranmaya başlıyor.
Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu İçin Hangi Uzmana Başvurmalıyım
Ailelerin çocuklarında belirtileri farkedip biraz da araştırmayla dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtilerine rast gelmeleri sonucu kaygılanıp hemen bir destek ve profesyonel danışmanlık almak istemeleri gayet doğal. Önemli olan hangi uzmanlara danışılması gerektiği ve birden çok uzmandan destek alma yoluna gidilecekse hangi sırayla gidilmesi gerektiği. Vakit, enerji ve para kaybından kurtarmak için bu başlıkta size yardımcı oluyorum. Dikkat eksikliği ve hiperaktiviteden önemli derecede şüphelenildiği anda ilk gidilmesi gereken adres bir çocuk psikologudur.
Aileler ilaç kullanma taraftarı olmayabiliyor, ya da ilaca ilave olarak danışmanlık, eğitim, terapi gibi ek destekler alma ihtiyacı duyabiliyor. İlacın tek başına asla yeterli olmayacağını savunan bir uzman olarak ben de bu görüşe katılanlardanım. Danışmanlık ve uzman desteği almak için ise başvurulması gereken meslek kolu psikologlar olmalı. Her psikolog da DEHB’de yetkin değil. Burada önemli olan kıstasınız uzmanı seçerken iyi araştırmanız, dikkat eksikliği hakkında bilgisi ve donanımını ince eleyip sık dokuyarak araştırmanız. Üzülerek belirtiyorum ki hâla uzmanlar arasında dahi bozukluğun özellikleri, uygun tedavi yöntemleri, yaklaşımlar tatmin edici değil. Psikolog seçerken dâhi hassas davranılması gerekiyorken, psikolog olmayan meslek dallarından hizmet almaya çalışan anne-babalar hayal kırıklığına uğrayabiliyor. Yola kiminle çıkacaksınız; dönüm noktası niteliği taşıyor.